ABD'nin stratejisini belirleyen Atlantic Council (Atlantik Konseyi)
adlı kuruluş, 16 Aralık 2020 günlü yayınladığı raporun 10. Madde-
sinde Türkiye'yi HAYDUT DEVLET ilan etti.
Raporun İngilizce aslı için bakınız:
10 - Yeni Osmanlıcı Türkiye daha da haydutlaşıyor
Erdoğan yönetiminde giderek daha otoriter, İslamcı ve yayılmacı
olan Türkiye; Somali, Katar, Libya, Irak, Suriye ve Balkanlar'a ya
askeri müdahalelerde bulundu ya da asker konuşlandırdı.
Ankara bir yandan IŞİD ile savaşan ABD müttefiki Kürtlere saldırır-
ken, diğer yandan Suriye, Libya ve Azerbaycan'da Rusya ile karşı
karşıya geldi.
Türkiye, NATO için tehdit oluşturan ve ABD yaptırımlarına yol açan
Rus S-400 hava sistemini konuşlandırdı.
Doğu Akdeniz'de Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ihlal eden ve Kıbrıs'ı
tehdit eden kışkırtmalar yaptı.
Bir çok Arap devleti Türkiye'yi tehdit olarak görürken, Erdoğan, son
terör saldırılarına karşı tavrı nedeniyle Fransa'yı kışkırtıyor.
Ankara'nın çok yönlü askeri iddiaları Türkiye'yi üyesi sayan NATO
içinde fikir ayrılıklarını tetikleyebilir ve bir hesaplaşmaya yol açabilir.
+++
10. Madde'nin tercümesi:
ABD, HAYDUT DEVLET terimini ilk olarak Kaddafi liderliğindeki
Libya için kullanmıştı. ABD'nin Erdoğan ve Türkiye için ne gibi
bir gelecek planladığını buradan da görebiliriz.
Türkiye'nin yurt dışına asker göndermesi ve etki alanlarını geniş-
letmesi ABD çıkarlarına tehdit olarak görülüyor ve "yayılmacılık"
olarak niteleniyor.
Türkiye'nin PKK - PYD - YPG ile mücadelesi "Kürtlere saldırmak"
olarak niteleniyor. ABD PKK'yı Kürtlerin temsilcisi kabul ettiğini,
PKK'yı müttefik olarak gördüğünü tekrar gözümüze sokuyor.
Suriye, Libya ve Azerbaycan'da (Karabağ'da) Türkiye ile Rusya'nın
karşı karşıya geldiğini söyleyerek Rusya ile aramıza kama sokmak
istiyor. Ancak Türkiye buralarda Rusya ile değil, ABD ile karşı karşıya.
Doğu Akdeniz'de Libya ile anlaşma imzalayarak Münhasır Ekonomik
Bölge ilan etmemiz ve bu bölgede petrol ve doğalgaz sondajları ve
sismik araştırmalar yapmamızı Amerika "Deniz hukukunu ihlal" olarak
niteliyor. Bu haklı eylemlerimizin Kıbrıs'ı tehdit ettiğini söylüyor.
Kıbrıs demekle Rum kesimini kastediyor. KKTC'yi yok sayıyor.
Son cümledeki ayrıntı çok önemli. "Türkiye'yi üyesi sayan NATO" diyor.
"NATO, which counts Turkey as a member". Şaka gibi. Satır altı dalga
geçiyor. NATO üyeliğimizin kağıt üzerinde kaldığını dünyaya ilan ediyor.
Ayrıca tehdit ediyor: Türkiye bu askeri harekatları devam ettirirse NATO
ile Türkiye arasında bir hesaplaşma olacağından söz ediyor.
Böylece Atlantikçi muhalefet partilerinin
Azerbaycan işgal edilmiş topraklarını kurtarırken "Yoksul
çocuklar ölüyor, savaş çığırtkanlığına hayır" bildirilerini
neden basıp dağıttıkları,
Libya'ya asker gönderme tezkeresine neden hayır dedikleri,
Doğu Akdeniz'de sondaj yapmamıza neden karşı çıktıkları,
PKK'nın Güneydoğu'da hendeklere gömülmesine, Suriye'nin,
kuzeyinde Fırat Kalkanı (Cerablus - El Bab), Zeytin Dalı (Afrin)
ve Barış Pınarı (Tel Abyad - Resulayn) bölgelerinden sökülüp
atılmasına neden "Saray Savaşı" diyerek karşı çıktıkları,
Neden yeniden PKK ile Açılım istedikleri,
S-400'lere neden karşı çıktıkları,
Neden durmaksızın Katar karşıtlığı yaptıkları,
anlaşılmış oluyor: Çünkü Amerika öyle istiyor.
+++
arşiv:
Yurtta, dünyada, Karabağ'da barış. Savaşa hayır
ABD ve Suudilere korku salan Katar - Somali - Sudan Türk Üçgeni:
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder