31 Temmuz 2014 Perşembe

Gözlüğünü fırlattı, yumruğunu vurdu "Tayyip seçilsin" dedi


Günlerden 24 Temmuz 2014
Yer; Lefkoşa, BM denetimindeki ara bölge.
Kıbrıs müzakerelerinin onbinbilmemkaçıncı oturumu...
"Ortak Devletin Yönetimi" tartışılıyor. Aynı konuda bilmemkaçbininci toplantı...




Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis, "Devlet Başkanı her zaman Rum olmalı, Başbakan ise bir dönem Rum, bir dönem Türk" deyiverdi.

KKTC Lideri Derviş Eroğlu, Hristofyas ile Talat arasında geçmişte üzerinde anlaşmaya varılan "Bir dönem Türk Devlet Başkanı, bir dönem Rum Devlet Başkanı" formülünü anımsatınca, Anastasiadis birden çıldırdı.

Terbiyesiz Devlet Başkanı Anastasiadis

"Bana ne, benden önceki anlaşmalar beni bağlamaz" diye avazı çıktığı kadar bağırdı.
KKTC Heyetinin ve Birleşmiş Milletler Heyetinin şaşkın bakışları altında yumruğunu masaya indirdi:
"Benim dediğim olacak" diye bağırdı sinirden titreyen bir sesle. "Sadece benim kabul edeceğim konular görüşülmeli."

Ayağa kalktı, gözlüğünü çıkardı, masanın üzerine fırlattı.
Bir sigara yaktı. Sinirli bir şekilde masanın etrafında dolaşmaya başladı. İşte o masa:


Rum ve BM Heyetlerinin terbiyesiz Başkanı sakinleştirme çabaları sonuç vermedi. Sigarasının dumanlarını öteye beriye üfleyerek birkaç defa masanın çevresinde dolaşan Sayın Başkan, Rum Heyetini piç gibi ortada bırakarak salonu terk etti.

***********

Sonra ne oldu dersiniz?

Eğer bu davranışın binde biri bir Türk yetkili tarafından yapılsaydı, bütün dünya "Terbiyesiz, görgüsüz Türkler, Kıbrıs'ı işgal eden, diplomasi geleneği olmayan vahşiler, " gibisinden yaygaralarla ortalığı inletirlerdi.

BM Heyeti toplantıyı terk eder, bir daha böyle bir şey yaşanmaması için Türk tarafına yazılı ve sözlü ihtar çekerdi.

Ama söz konusu Rumlar, Yunanlılar olunca, Batı için gerisi teferruattır.
BM Kıbrıs Misyon Şefi Lisa Buttenheim, Türk ve Rum Heyetlere: "Bu odada olanlar bu odada kalsın, gizli tutalım, bilinmesin." dedi.

BM, daha sonra, Türk ve Rum liderlerin 15 gün arayla buluşmaya devam edeceklerini duyurdu.


***********


O kızgınlıkla toplantıyı terk eden Terbiyesiz Başkan Anastasiadis, sıcağı sıcağına Atina'da yayımlanan "Real News" gazetesine demeç verdi, Türkiye Cumhurbaşkanı adayını açıkladı:

"Türkiye'de kimin cumhurbaşkanı olacağı konusu Türk halkının yetkisinde ancak kendi tercihim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan yana.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Kıbrıs konusu ivme kazanacak.
Kıbrıs'ın kuzeyi işgal altında. Kıbrıs sorunu 40 yıldır sürüncemede. Bu çok uzun bir süre.
İşgal edilen topraklarda doğup büyümüş olan insanlar artık birer birer ölüyor. Bu bölgelerden hatıraları olan Kıbrıslı Rumların sayısı azalıyor. Bu bölgenin yeni Rum nesilleri için yabancı bir ülke olması riski var."


Kıbrıs Rum liderinin bu sözlerinden anliyoruz ki, Tayyip Erdoğan KKTC'yi ortadan kaldırmak, Kıbrıs'ı Rumlara, Avrupa Birliği'ne hediye etmek için ABD'ye söz vermiştir.
Terbiyesiz Anastasiadis, bu söze güvenerek toplantıda "Benim dediğim olacak" diye posta koymuştur.
Rumların umudu Tayyip Erdoğan'dır.

***********




Avrupa İnsan hakları Mahkemesi (AİHM), Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından açılan davada, 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıs'ın kuzeyini işgal ettiği için Türkiye'yi 90 Milyon Avro tazminat ödemeye mahkum etti.

Bu karar, müzakereleri etkileyecek, Türk tarafının elini zayıflatacak.
Hariciye Vekili Davutoğlu gaz almak amacıyla kararın bağlayıcı olmadığını savundu, ama kazın ayağı öyle değil.


Bu terbiyesiz insanlarla müzakerelere devam etmenin mantığı yok. Rum-Türk ortak devleti aldatmacası, KKTC'nin ortadan kaldırılması için bir tuzak.

İşçi Partisi'nin hazırlamış ve kabul etmiş olduğu Milli Hükümet Programı, KKTC'nin adım adım Türkiye ile bütünleştirilmesini öngörmektedir. Bu doğrultuda kamuoyu oluşturmak ve KKTC'nin ortadan kaldırılmasını amaçlayan ABD - NATO - AB - AKP planına karşı durmak zorundayız.


***********

30 Temmuz 2014 Çarşamba

ŞİÖ içindeki son ABD üssü de kapandı

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'teki Manas Uluslararası Havaalanı içinde Aralık 2001'den bu yana faaliyette olan ABD askeri hava üssü düzenlenen bir törenle kapandı.
Böylece, Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi ülkelerde ABD üssü kalmamış oldu.

ABD askerleri Manas Üssü'nü terk ediyor, 8 Temmuz 2014



1996'da Şanghay Beşlisi olarak kurulan, 2001 yılında Şanghay İşbirliği Örgütü adını alan ve Özbekistan'ın da katılımıyla üye sayısı altıya çıkan örgüt, 2005 yılında ABD'ye Orta Asya'daki askeri varlığına son verme çağrısı yaptı.
Bunun üzerine, Özbekistan'daki ABD askerleri ülkeyi terk etti.


ŞİÖ üyesi 6 ülke:
Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Rusya Federasyonu, Çin

Ağustos 2007'de ŞİÖ üyesi 6 ülke, Rusya'daki Ural Dağları'nda ortak eskeri tatbikat yaptı.

2009'da Tacikistan ülkesindeki ABD üssünü kapatma kararı aldı, ancak kira anlaşması 11 Temmuz 2014 tarihine kadar uzatıldı.

ABD'nin Kırgızistan'da 2005 yılında düzenlemiş olduğu Turuncu Devrim işe yaramadı. ABD, ŞİÖ bölgesinden kovuldu.


ŞİÖ Asil Üyeleri: (haritada yeşil)
Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Rusya Federasyonu, Çin

ŞİÖ Gözlemci Üyeleri: (haritada mavi)
Moğolistan, İran, Hindistan, Pakistan, Afganistan

Diyalog Ülkeleri: (haritada mor)
Beyaz Rusya (Belarus), Sri Lanka (Seylan), Türkiye

Gözlemci üyelerin ve diyalog üyelerinin asil üye olabilmeleri için, eğer varsa ülkelerindeki yabancı askeri üsleri kapatmaları ve üye oldukları askeri paktlardan çıkmaları gerekiyor.



***********

arşiv:

Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) temel ilkeleri    10 Haziran 2012

TSK: ŞİÖ üyeliği Atatürk'ün vizyonuna uygun    22 Nisan 2013

***********


29 Temmuz 2014 Salı

Bayram hediyeleriniz

Koskoca millet akıl tutulmasına uğramış. Irak'ta, Suriye'de Türkmenler katledilirken, yüz binlercesi katliamdan kaçmak içim 50 derecelik sıcakta yollara düşmüşken, AKP Hükümeti Türkmenlerin çığlıklarına kulaklarını ve sınırlarımızı kapatmışken, AKP'nin "Gazze için 3 günlük yas" ilanına kimse karşı çıkmıyor. "Türkmen için yas yok da Gazzeli için neden var" diye sormuyor.

Sormadığı gibi, 3 günlük yası da kimsenin dinlediği yok. Kadir geceleri, eğlence ve yarışma programları, bayram kutlamaları son hız devam ediyor.
Kutlayacak, sevinecek bir şey mi var. İşte size 2 bayram hediyesi, sevinin sevinebilirseniz.

Bayram öncesi Türkmen katliamı
++++++++++++++++++++++++++++
IŞİD, Suriye'de Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Çobanbey'de katliam yaptı.
Suriye Türkmen Meclisi Başkan Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci açıkladı:
"Özgür Suriye Ordusu saflarında savaşan 23 Türkmeni öğlen saatlerinde esir alan IŞİD, halkı kent meydanında topladı ve insanlara korku salmak için, 23 Türkmeni herkesin gözü önünde öldürdü.
Terk edilmiş köylerimiz, evsiz kalmış insanlarımız, talan edilmiş memleketimiz, can korkusu, geçim sıkıntısı içinde olmak, bu bayram da sevincimizi kursağımızda bırakmaktadır."
(Aydınlık, 28 Temmuz 2014)

Beyaz Saray Sitesinde Kürdistan kampanyası
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Aydınlık, 29 Temmuz 2014

Amerikalılar, Beyaz Saray'ın http://www.whitehouse.gov/ adresli resmi internet sitesinde yer alan dilekçe bölümünde başlık açarak imza toplayabiliyor. İmza sayısı 100 bine ulaştığı zaman konu ABD Başkanı'na sunuluyor. Bugün Türkiye saati ile 11:00'de imza sayısı 32.815'e ulaşmış durumda. 

Konuyu şu bağlantıdan izleyebilirsiniz:
***********

27 Temmuz 2014 Pazar

Atatürkçüleri birbirine düşürme kumpası

Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerine son yazımdır:

***********

Ekmek Bey'i eleştirmeye devam eden arkadaşlar 3 Temmuz öncesinde kaldıklarının farkında değiller. Artık yeni aday gösterme olanağı yok. Durum 3 Temmuz öncesinden farklı.


3 Temmuz öncesi Ekmek Beyi eleştirme amacımımz şu idi:

-- Ekmek Bey, seçilmesi için değil, seçilememesi için Tayyip'i kazandırmak için öne sürülmüştü
-- Ekmek Beye tepki için sandığa gitmeyenler yüzünden seçime katılan kişi sayısı azalacak, bu da Tayyip'in oy oranının artmasını sağlayacaktı.
-- Küskünleri sandığa götürmenin yolu Atatürkçü bir aday çıkartmaktı. Bu sayede herkes sandığa gidecek, Tayyip'in oy oranı azalacaktı.

Seçimlerin iki turlu olduğunu kavrayamayanlar, Kılıçların Efendisi ve Bahçelerin Sahibi tarafından pazarlanan "Yeni aday Ekmek Bey'in oylarını böler" safsatasına aldandılar ve Atatürkçü aday çıkararak Tayyip'in oy oranını azaltmaya çalışanları haksız yere suçladılar.

Önemli olanın seçime katılanların sayısını arttırmak, Tayyip'in ilk turda yüzde elliyi bulmasını önlemek olduğunu kavrayamadılar.

***********


Atatürkçü aday çıkaramadık. Ekmek Beyi eleştirdiğimiz dönem geride kaldı. Şimdi Ekmek Beye vurmak, boşluğa yumruk atmak anlamına gelir.
Bu dönemde görev, Tayyip'in oy oranını mümkün olduğu kadar aşağı çekmek için sandığa gitmektir.
Boykot çağrısı yanlıştır. Bugünün koşullarında boykot çağrısı önderlikten vazgeçmektir.

Devrimci bir durum yok. "Boykot edelim, iktidarı alalım" diyebiliyor muyuz? Hayır.

İP Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek,14 Temmuz günlü Aydınlık köşe yazısında şöyle diyor:
"Boykot çağrısı, sandığın dışında bir iktidar seçeneğinin doğduğu durumlarda halkla birleşir. Örneğin, ayağa kalkan ve iktidara yönelen halkı sistem içi çözüme, sandığa yönlendirirseniz, devrime karşı çıkmış oluırsunuz. An cak bugün iktidar hedefine yönelen bir halk hareketi yok. Sandık dışında bir seçenek bugün yok. Yarın olacak, o başka."

Yazının tamamı için bakınız:

***********

Ekmel'in aday gösterilmesini "Ekmel, Köşk yolunda Tayyip'in ayakları altına serilen kırmızı halıdır" diye eleştiriyorduk.
Boykot, kırmızı halıya gül sermektir.
Bakınız: Hasan Bögün, 14 Temmuz günlü Aydınlık köşe yazısı

***********

Atatürkçüler, ne yapılacağı konusunda bir anlaşmaya varamadılar.
İP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Koray, 18 Temmuz günlü Aydınlık köşe yazısında durumu şöyle tespit etti:
"Milli güçlerin tümünü ne boykot, ne de Ekmeleddin'e oy verme siyaseti etrafında birleştirmek nesnel olarak olanaklı değildir."
“Atatürk’te birleşenleri sandığa gitme - gitmeme temelinde bölen her tutum, gericiliğin ve bölücülüğün işine yarar."
"Cumhurbaşkanlığı mevzisi, aday belirleme sürecinde yitirilmiştir. Milli güçler bir açmazla karşı karşıya bırakılmıştır. seçim sürecinde bu açmazın üstesinden gelmemizi sağlayacak herhangi bir tutum mevcut değildir."

Yazının tamamı için bakınız:



Bu durumda ne yapacağız?
"Atatürk düşmanı Amerikancı şeriatçı Ekmel'e oy vermeyiz" diyenlerle "Tayyip'in oy oranını düşürmek için mecburen Ekmel'e oy vereceğiz" diyen Atatürkçülerin birbirleri ile kavga etmelerine, birbirlerinin yüzüne bakamaz hale gelmelerine engel olmaya çalışacağız.

Çünkü, ABD'nin Ekmel Bey'i dayatmasının amaçlarından biri de, milli güçleri bölmekti. Siz sanıyor musunuz ki Amerika bu hesapları yapmadan Ekmel'i dayattı. Bu dayatma, bütün milli güçleri böldü. CHP bölündü, CHP içindeki Atatürkçüler bölündü, Aleviler bölündü, hatta ve hatta İşçi Partisi üyeleri bile bu konuda bölündü. Genel Başkan Doğu Perinçek ""Boykot çağrısı yanlıştır" demesine rağmen, bir çok İP üyesi Aydınlık gazetesinin "Özgürlük Meydanı" sayfasında boykotun doğru olduğunu yazmaktalar.

***********

E. Korg. Pekin, haklı çıkmıştır.

Ergenekon tertibi ile 2 yıl Silivri'de tutuklu kalan Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı, Aydınlık Gazetesi Yazarı E. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Ekmeleddin'in aday gösterilmesini 21 Haziran'da şöyle yorumlamıştı:
"Türkiye, Balyoz tertibinden daha büyük bir tertiple karşı karşıya."
"Ekmeleddin İhsanoğlu kumpası, Balyoz'dan daha büyük. Ve, Türkiye'ye son darbeyi vurmayı amaçlıyor."


Evet, Ekmeleddin kumpası, Balyoz'dan daha büyük bir kumpastır.
Balyoz kumpası, Atatürkçüleri Tayyip ve Fethullah karşısında sımsıkı birleştirmişti. Bir araya gelen milli güçler Silivri'de barikatları yıkmıştı.

Ekmeleddin kumpası ise Atatürkçüleri böldü. Boykot ve Ekmel'e oy verme taraftarı milli güçler birbirine düştü. Hatta bazıları, diğer taraf hakkında o kadar ağır sözler söylüyor ki, tekrar nasıl birbirlerinin yüzüne bakacaklar, 11 Ağustos sabahından itibaren Tayyip karşıtı mücadelede tekrar nasıl bir araya gelecekler belli değil.

İşte Ekmeleddin kumpasının sonucu bu.

***********

Peki, seçmene hangi çağrıyı yapacağız?
12 Temmuz günlü yazımda açıklamıştım: "Tayyip'e oy yok, PKK'ye oy yok"

Boş oy vermek ve sandığa Atatürk resmi atmak "geçersiz oy" hanesine yazılır. Böyle oylar Tayyip'in oy oranını azaltmaz.
Öyşeyse, Tayyip'in oy oranını azaltmak için Ekmeleddin'e oy vereceğiz.

Ama bu, ehven-i şeri kabul ediyoruz anlamına gelmez. Onun için "Ekmel'e oy ver" çağrısı yapmıyoruz. Çağrımız, her görüşten milli unsurları kapsıyor, bölücü değil, bir araya getirici bir çağrı yapıyoruz.

"Ehven-i şer, şerlerin en kötüsüdür"
Günümüz Türkçesi ile : "Kötünün iyisi, kötülerin en kötüsüdür."
Atatürk

"Kötülükte en ileri olan kişi, kötü olduğu halde iyi görünebilendir"
Sokrates
Aktaran: Platon, "Devlet" adlı eserinde.

"Ekmeleddin kötünün iyisidir, Cumhurbaşkanı olmalıdır, ona oy ver" demiyoruz. Onu Cumhurbaşkanı olarak kabul edeceğimizi söylemiyoruz. Her üç aday da Amerikancıdır, bölücüdür. Hiç birisini Cumhurbaşkanı olarak kabul etmiyoruz.

Ekmel'e oy vermemizin nedeni, sadece ve sadece Tayyip'in oy oranını düşürmek, tam diktaya giden yolunun üzerine taş koymaktır.

Ama, bu görüşümüze karşı çıkan, boykot edeceğini, boş oy vereceğini veya zarfa Atatürk resmi koyacağını söyleyen arkadaşlarla da kavga etmeyeceğiz.

ABD'nin milli güçleri birbirine düşürme kumpasına gelmeyeceğiz.

***********
arşiv:
Tayyip'e oy yok, PKK'ye oy yok 12 Temmuz 2014
Şike aday Ekmel Bey 8 Temmuz 2014
Hz. Ekmel'den Bahçeli Bey'e Açılım Darbesi 5 Temmuz 2014
Ekmel: "AK Parti kurucusu dostlarım istedi, aday oldum" 3 Temmuz 2014
CHP'lilerin %7'si niçin PKK'ya oy verecek? 3 Temmuz 2014
Son uyarı: Tayyip'i köşke taşıyorsunuz 3 Temmuz 2014
"Oyları bölüyorsunuz", "Tayyip için çalışıyorsunuz" şirretlikleri 2 Temmuz 2014
Fethullahçı CHP Milletvekili veryansın etti 2 Temmuz 2014
21. imzaya gerek yok Sayın Bayraktutan... 1 Temmuz 2014
Tekmeledin'den Fethullah'a "O Büyük İnsan" övgüsü 30 Haziran 2014
Tekmeledin'in gerçek dostları 30 Haziran 2014
Selam bile vermeye kalkmayın, kalbinizi kırarım. 30 Haziran 2014
4. imzayı veren Prof. Güler'in Tekmeledin eleştirisi ve 5. imza Nur Serter 29 Haziran 2014
Cumhuriyet kuvvetlerinin adayı Tayyip Erdoğan'ı tepeleyecek 28 Haziran 2014
Kitle örgütleri "Emine Ülker Tarhan" dedi 27 Haziran 2014
Dilek Akagün Yılmaz: "Biz varız" 27 Haziran 2014
Atatürkçüler Meclis'i bastı, Atatürkçü Milletvekilleri bozguna uğradı 25 Haziran 2014
Bir cesur ÖNCÜ aranıyor 24 Haziran 2014
20 kahraman aranıyor. Var mısın yok musun. 23 Haziran 2014
Balyoz'dan da büyük kumpas 22 Haziran 2014
Milli Merkez Tekmeledin'e karşı 22 Haziran 2014
Son 20 yılın en büyük lideri Tayyip Erdoğandır 20 Haziran 2014
Tekmeledin'e tepkiler 19 Haziran 2014
Devşirme aday Ekmeleddin'i tanıyan yok... 17 Haziran 2014
**********




25 Temmuz 2014 Cuma

Tayyip'in İsrail'e en büyük kıyağı bu oldu

Tayyip İsrail'e bugüne kadar çeşit çeşit kıyaklar yaptı: İsrail'in OECD'ye girişine ve NATO tatbikatlarından bazılarına katılmasına vetoyu kaldırması gibi.
Ama, en büyük kıyağı bu son yaptığı oldu: Ateşkesin bozulmasını sağlamak.

Gazze açıklarında deniz altında doğalgaz ve petrol yatakları bulundu. İsrail bu yatakların işletilmesi için ABD şirketleri ile işbirliği içinde.
Ama bu konuda İsrail için tehlikeli bir durum ortaya çıktı:
Gazze'yi denetimi altında tutan HAMAS, Batı Şeria'daki Filistin Hükümetini kurmuş olan FKÖ (El-Fetih) ile, Gazze ve Batı Şeria'yı tek bir yönetim altında birleştirecek bir "Birlik Hükümeti" kurmak üzere Haziran ayında anlaşma yaptı. Birlik Hükümeti, Birleşmiş Milletler'de devlet olarak tanınmak için çalışmalara başlamak üzereydi. Eylül ayında başlayacak olan BM Genel Kurulu çalışmaları sırasında Çin ve Rusya'nın desteği ile bu çalışmaların başarılı olması bekleniyordu.

Eğer Filistin Devleti Birleşmiş Milletler tarafından tanınacak olursa, Gazze açıklarındaki doğalgaz ve petrol yatakları üzerinde hak sahibi olabilecekti.
Bu tehlikeyi önlemenin yolu, hır çıkarmak ve Filistin tarafını suçlu göstermekti. Bu amaçla HAMAS bölünmeli ve Filistin Birlik Hükümeti'nin kanatları birbirine düşürülmeliydi.

Bu amaçla 3 İsrailli gencin (muhtemelen HAMAS'ın Meşal kanadı tarafından) kaçırıldıktan sonra ölü bulunması, İsrail'e hır çıkarma fırsatı verdi. İsrail'in intikam eylemlerine HAMAS çatapat atarak karşılık verdi.
İsrail'in saldıracağını gören Mısır, ateşkes girişimi başlattı. Ayrıntılar için bakınız:

Kahire'de yapılan toplantıda, HAMAS adına Ebu Marzuk ve İsrail heyeti ateşkesi kabul ettiler. İsrail, ateşkesi kabul ederken, HAMAS'ın ABD yanlısı lideri hain Halit Meşal'in ateşkesi kabul etmeyeceğini biliyordu, onun için hiç nazlanmadan ateşkes anlaşmasını imzaladı.
Nİtekim, ABD tarafından harekete geçirilen AKP yönetimi ve Katar Emiri, Katar'da bulunan Halit Meşal'e ABD talimatını ilettiler. Meşal, ateşkesi kabul etmediğini ilan etti. Örgütünün kabul edip imzaladığı anlaşmayı kabul etmeyen lider bozuntusu olarak hainler tarihine adını yazdırdı.

İsrail, dünya devletleri nezdinde haklı duruma geçmişti. Çünkü 3 vatandaşı öldürülmesine rağmen intikam saldırısında ısrar etmemiş, ateşkesi kabul etmişti. Ancak karşı taraf ateşkesi kabul etmemişti. İsrail'in eli rahatlamıştı. Suçlanma endişesi olmadan rahatça Gazze'yi bombalayabilirdi. Hastane ve BM Sığınma Evi'nin bombalamasını "yanlışlık oldu", cankurtaranları engellemesini "teröristleri kaçıracaklardı", sivilleri öldürmesini "teröristler sivilleri canlı kalkan yaptılar" gibi açıklamalarla savuşturabilirdi. Dünya kamuoyunun ayağa kalkmasının önemi yoktu.

Böylece, HAMAS içindeki bölünme açıkça ortaya çıktı. Birlik Hükümeti zaafa düştü. Birlik Hükümetini oluşturan El Fetih ve HAMAS'ın kanatları arasında ortak hareket etme kabiliyeti darbe yedi. Bu durumda Birleşmiş Milletler'de başarılı olma ihtimali zayıfladı.
Adam kaçırıp öldüren, ateşkesi reddedip hır çıkarmaya devam eden, sivil yerleşim yerlerine roket atan, kendi içinde bile anlaşamayan bir örgüte devlet kurma yetkisi verilebilir miydi?
İsrail, Gazze açıklarındaki doğalgaz ve petrol yataklarını elinden kaçırma tehlikesini Tayyip, Katar Emiri ve Halit Meşal üçlüsünün yardımları ile işte böylece savuşturmuş oluyordu.

İsrail'e saldırması için yasal zemin hazırlayan ABD, AKP, Katar Emiri ve Halid Meşal karşıtı gösteriler yapılacağı, bu tezgah ortaya çıkarılacağı yerde "Diren Filistin Türkiye Seninle" gibi anlamsız bir sloganın peşine takılmak, İsrail Konsolosluğu, SOCAR ve Mekdanılds önünde eylem yapmak akıl karı mıdır?
  


HAMAS (Halit Meşal) hala ateşkesi kabul etmiyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas Katar'a, Meşal'in ayağına gitti, yalvardı. 23 Temmuz 2014.
Abbas: Ateşkesi kabul et lütfen.
Meşal: Etmem de etmem. Önce İsrail ablukayı kaldırsın.

İsrail ablukayı kaldırmayacağına göre, Gazzeli ölmeye devam etsin. Muhterem Katar'da bir eli yağda bir eli balda haremi elinin altında oh keka nasıl olsa.
Meşal'i değil de İsrail'i protesto etmek akıl tutulması.

Yobazların, Münafık Kardeşlerin yaygarası Ulusal Kanal'ı ve TGB'yi bile etkisi altına almıştır.
Ulusal Kanal'ın logosu "Dayan Türkmen Kardeşim, Türkiye Seninle" olmalıydı.

Evini terk eden Gazzeli sayısı 18 bin ise, evini terk eden Türkmen sayısı 500 bin
Ölen Gazzeli sayısı 800 ise, ölen Türkmen sayısı en az 1.000
Ölen Gazzeli çocuk sayısı 170 ise, ölen Türkmen çocuk sayısı daha fazla.

Eleştiriyorum. Ulusal Kanal cereyana karşı durmalı, Gazze'yi bir adım geri çekmeli, Türkmen kardeşlerimizle dayanışmayı ön plana almalıdır.
Öncelik Türkmenlere, Gazze ikinci plana.
  


Gazze Şeridi haritası. Gazzenin tümü Filistinli yerleşim yeri değil. Mavi ile gösterilen yerler Yahudi yerleşimleri. Bu yerleşimleri İsrail'e bağlayan mavi renkli, yollar da İsrail denetiminde.
RC ile gösterilen yerler Filistin Mülteci Kampları (Refugee Camp)



 1917 - 2014 arasında İsrail'in (sarı renk) genişlemesi.
Present = Bugünkü durum
West Bank = Batı Şeria
Gaza = Gazze
Gaza Strip = Gazze Şeridi
Jerusalem = Kudüs
Golan Heights = İsrail'in işgal ettiği Suriye toprağı Golan Tepeleri
Syria = Suriye
Jordan = Ürdün
Egypt = Mısır
Lebanon = Lübnan
***********
arşiv:
Tayyip'in İsrail aşkını tüm dünya biliyor 23 Temmuz 2014
Gazze'yi vuran İsrail jetlerinin yakıtı Tayyip'ten. İşte belgesi. 23 Temmuz 2014
Ateşkesi engelleyip Gazze'yi bombalatan Tayyip Bey 22 Temmuz 2014
Gazzeli'nin kanı Tayyip'in ellerinde 13 Temmuz 2014
HAMAS Şefi Halit Meşal'in ihaneti 11 Ağustos 2013

***********

Barzani Türkmenlerin kaçış yolunu kapattı

Erbil üzerinden Bağdat'a, Kerbela'ya ve Necef'e göç etmek isteyen Telaferli Türkmenlere Barzani geçiş izni vermiyor.
50 dereceyi geçen sıcakta Türkmenler perişan bir şekilde bekliyor. Çocuklar dayanamıyor, ölüyor.

Barzani bekliyor ki IŞİD gelsin Türkmenleri öldürsün.
Tayyip "Pasaportu olan gelsin" buyurmuş. Kimden pasaport alacaklar? IŞİD'den mi?

IŞİD kovalıyor, Barzani önlerini kesiyor, Tayyip seyrediyor.

Peşmerge "Yol IŞİD'in kontrolünde" bahanesini ileri sürüyor, Türkmenlerin Şii bölgesine geçişlerine izin vermiyor.
Barzani ile içtiği su ayrı gitmeyen Tayyip, bu konuda Barzani'ye hiç bir şey söylemiyor.
Türkmen düşmanlığı konusunda aralarında sözsüz bir anlaşma var.

Türkmenleri görmeyen Tayyip, Gazze için 3 gün yas ilan ediyor.  Yasa rağmen eğlenmeye devam eden aziz milletimiz, Türkmen faciasını hiç görmüyor.

Gazze çılgınlığı ortalığı sarmış durumda. TGB bile İsrail Konsolosluğu önünde eylem yapıyor, İsrail'e jet yakıtı satan SOCAR'ı ve Mekdanılds'ı basıyor.

ABD Konsolosluğu önünde, AKP Genel Merkezi önünde Türkmenler için eylem yapan yok. Var da ben mi duymadım, bilmiyorum.

Aydınlık, 25 Temmuz 2014

 ***********

MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan Meclis kürsüsünden seslendi: 22 Temmuz 2014



Sinan Oğan

Sinan Oğan'ın konuşmasından önemli bölümler:

"Telafer'de Türkmen çocukları aç susuz 50 derecelik sıcakta katlediliyor... IŞİD'in Müslümanları öldürmesi ile İsrail zulmü arasında bir fark yok... AKP Hükümeti, ölen Müslümanlar arasında bile ayrım yapıyor. Öldürülen çocukların, çarmıha gerilen, tecavüz edilen Türkmen kadınlarının sesini duymayıp sadece Gazze'nin sesini duyarsak... Acılar arasında bir kıyaslama yapmak doğru değil, ama sadece Gazze'yi görüp Türkmenleri görmezsek...

Türkiye 5 bin 10 bin Türkmeni almaktan aciz mi. 1 milyon Suriyeli göçmenin üzerine 5 bin Türkmeni neden kabul edemiyoruz...

Niye Suriyeli'den vize istemiyoruz, pasaport istemiyoruz da Türkmene illa git pasaport al diyoruz?.. Kimden alacak Türkmen, gidip IŞİD'den pasaport mu çıkaracak?.. Orada yaşanan Türkmen katliamına neden kaygısızız?.. Kızılay, AFAD ne işe yarıyor? 50 derecenin altındaki Türkmen çocuklarına su, ilaç götüremiyorsak yazıklar olsun bize.. Orada Türkmenler kan ağlıyor, ama sizin kılınız kıpırdamıyor... Türkmen kadınları tecavüze uğruyor. AKP'nin kadın Milletvekillerine söylüyorum. Bir eylem de bunun için niye yapmıyorsunuz? Başka yerde olunca sesiniz çıkıyor da, Türkmen olunca niye kör, sağır ve duymazsınız?..

MHP kendi imkanlarıyla yardım topladı, Ocak Başkanımız gitti dağıttı. Ama sizin elinizde devlet imkanı var. Siz bostan korkuluğu musunuz? İktidarsınız siz, iktidar... Yapacaksınız. Siz bu ülkenin vergisini sağa sola çarçur ediyorsunuz, Türkmen olunca bu devletin imkanları niye harcanmıyor? Bu devlet sınırını Türkmen'e niye açmıyor? Türkten bu kadar mı rahatsızsınız?.. Niye iktidarınız Türk'e bu kadar düşman...

Türkmenlerin katledilmesinde sizin besleyip büyüttüğünüz IŞİD terör örgütü dolayısıyla sizin katkınız var. Sizin parmağınız var. .. Türkmene Türkiye'nin kapısını kapatmışsınız. Bunun hesabını bu millet size soracak..."

***********

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Tayyip'in İsrail aşkını tüm dünya biliyor

Sahte İsrail karşıtı sözlerle milletin gazını alan Tayyip'in İsrail ile el altından işbirliği yaptığını bütün dünya biliyor. Bu durum, karikatürlere konu oldu.

Brezilyalı çizer Carlos Latuff'un Karikatürü: İsrail'e yalandan veryansın ederken, Barzani'nin Irak'tan çaldığı petrolü İsrail'e ucuz fiyattan satıyor.
Çalıntı malı satmak suç değil mi?

Carlos, tvitinde Erdoğan'ın İsrail karşıtı söyleminin palavra olduğunu yazıyor. 



Türkçe çevirisi:



***********

Carlos'un diğer karikatürü: "Filistin'i seviyorum" diyerek oy alıyor, ama aslında İsrail ile işbirliği yapıyor.



***********

Bir Carlos çizgisi daha:



***********
arşiv:
Gazze'yi vuran İsrail jetlerinin yakıtı Tayyip'ten. İşte belgesi. 23 Temmuz 2014
Ateşkesi engelleyip Gazze'yi bombalatan Tayyip Bey 22 Temmuz 2014
Gazzeli'nin kanı Tayyip'in ellerinde 13 Temmuz 2014
HAMAS Şefi Halit Meşal'in ihaneti 11 ağustos 2013

***********