30 Kasım 2019 Cumartesi

Doğu Akdeniz'i kaybedeceğini anlayan Yunanistan çılgına döndü

Yunanistan, Libya'nın Atina Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak,
Türkiye - Libya anlaşmasının içeriğine dair bilgi verilmediği taktirde  Büyük-
elçi'yi sınır dışı edeceğini bildirdi:  30 Kasım 2019.

İşte Yunanistan'ı çılgına döndüren anlaşmanın fotoromanı:

+++

Aydınlık 5 ay önce haberleştirdi: 27 Haziran 2019


Dr. Tümamiral Cihat Yaycı'nın "Libya Türkiye'nin Denizden Komşusudur"
adlı kitabını Deniz Kuvvetleri Komutanlığı "Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)
Kavramı" adıyla yeniden bastı. Kapağına Atatürk ve Barbaros resimleri
ile Barbaros'un "Denize hakim olan cihana hakim olur" sözleri konuldu.



Tümamiral Yaycı, bu çalışmasında, Türkiye'nin Akdeniz'deki Münhasır 
Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarını belirledi. Haritasını yayınladı:


Türkiye Hükumetlerinin bugüne kadar Akdeniz'de MEB ilan etmemesinden
faydalanan Yunanistan, Rodos, Meis ve Güney Kıbrıs kıta sahanlıklarını öne
sürerek MEB alanımızın büyük bölümüne el koyma girişiminde bulunuyordu.

Dayanak olarak da Avrupa Birliği'nin çerçeve projesi olarak Sevilla Üniversi-
tesi (İspanya) tarafından hazırlanan haritayı kullandı. İşte o harita:



Haritadaki yeşil bölge böylece Türkiye'nin elinden alınacaktı.

Bu bir Avrupa Birliği projesiydi.

Halbuki Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı kararlarında, deniz
yetki alanlarının sınırlandırılmasında anakara kıyılarının esas olduğuna, 
adalara hiç yetki verilmediği veya çok az yetki tanındığı görülüyor.

Bu durumda, Yunanistan'ın Rodos, Meis ve Güney Kıbrıs için talep ettiği
deniz yetki alanlarını haklı gösterecek hiç bir hukuki dayanak yok.

Tümamiral Yaycı, bu tehlikeye karşı iki koldan çözüm önerdi:

1- Türkiye Akdeniz'de acilen MEB ilan etmeliydi

2- Türkiye'nin MEB ilan etmemesinden faydalanan Yunanistan, Libya ile
     deniz sınırı çizme girişimine bulunmuş ve Girit adasını öne sürerek
     Libya'nın 39,000 km2 deniz alanına el koymak istemişti.
     Bu durumda Türkiye derhal Libya ile deniz sınırı anlaşması yapmalıydı.
        

Libya, Yunanistan'a MEB notası verdi  30 Eylül 2019

Yunanistan çizdiği haritada Girit ile Libya arasını paylaştırarak Libya'ya
kırmızı çizgiyi sınır olarak dayatıyor. Halbuki Türkiye ile Libya arasında
sınır paylaşımı olursa siyah çizgi sınır olacak ve Libya 39,000 km2 daha
fazla deniz alanına sahip olacaktı. Tüma. Yaycı'nın haritasını gören ve
durumu kavrayan Trablus merkezli Libya Ulusal Mutabakat Hükumeti, 
30 Eylül 2019'da Yunanistan'a nota vererek Girit'in güney ve güneybatı-
sındaki petrol ve gaz arama faaliyetlerinden rahatsızlık duyulduğunu
iletti.

Yunanistan'da yayın yapan National Pride sitesi "O halde biz de Libya'da
Bingazi merkezli General Hafter Hükumeti'ni destekleyelim" çağrısı yaptı.
Ne var ki, bizim anlaşma yaptığımız Trablus merkezli hükumet BM tara-
fından tanınıyor, Hafter ise isyancı olarak görülüyor. Bu bakımdan Yuna-
nistan tam ofsaytta...

+++

Sürecin sonunda Trablus merkezli Libya Hükumeti Başkanlık Konseyi
Başkanı Feyiz el-Serrac ile Tayyip Erdoğan arasında Dolmabahçe'de
28 Kasım 2019 günü iki anlaşma imzalandı:

- Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası
- Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası



+++

Tüma. Yaycı, Türkiye ile Libya'nın karşılıklı kıyılarını da tespit etmiş ve
haritasını yayınlamıştı:

Haritadaki gri renkli alan Türkiye ve Libya arasında paylaşılınca, Yunanis-
tan'ın Doğu Akdeniz ile bağlantısı kesiliyordu. Rodos, Meis ve Girit için
talep ettiği deniz alanları üzerinde artık hak iddia edemiyordu.

...ve Tüma. Yaycı'nın projesini gerçekleştiren imzalar atıldı...

Bu anlaşma ile Yunanistan - Kıbrıs Rum Yönetimi ikilisinin Türkiye'nin hakla-
rını gasp ederek Doğu Akdeniz'i paylaşma senaryosunun bozulması yönünde
büyük bir adım atılmış oldu.

Türkiye'nin MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) ilanından önce Libya ile yapılan
bu anlaşma, Yunanistan'ın Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır ile MEB anlaşması
yapmasının önü kesilmiş olacak.  


Mısır ve İsrail'in doğal gazının Türkiye devre dışı bırakılarak Akdeniz'in altın-
dan boru hattı ile Avrupa'ya taşınmasını öngören EAST-MED projesi de suya
düşmüş olacak. Çünkü boru hattı Türkiye-Libya deniz bölgesinden geçmek
zorunda olacak.

EAST-MED için bakınız:


+++

29 Kasım 2019 Cuma

akit tv'de Medeni Kanun ve kadın hakları sunumu

29 Kasım 2019 günlü Aydınlık'ta şu haber yayınlandı:

"Perinçek'ten akit tv'de MEDENİYET DERSİ

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek'in katıldığı Söz Meydanı
programında Medeni Hukuk tartışıldı.

Perinçek, Atatürk Devrimleri'ne karşı çıkanlara "Medeni Kanun kadını, 
aileyi, milleti korur. Kadının eşit olmadığı, mirastan yarım pay aldığı bir 
sistemi kabul etmeyiz' yanıtını verdi."

Bu haberin kesiğini akit tv aynı gün ekrana yansıttı:


Perinçek'in konuşmasından kesitler:

+++

TÜRK MİLLETİ'NE SESLENİYORUM

Türk Milleti'ne sesleniyorum:

Millet kadın ve erkekten oluşur. Kadını aşağılayan, erkekle eşit görmeyen,
kadını köle ve cariye olarak kabul eden bir anlayış millet olamaz. Onun 
için Medeni Kanunumuz sapına kadar millidir. Türk Milletinin ihtiyaçlarına,
özlemlerine, çağdaş, özgür, insanca eşit yaşama ihtiyacına cevap vermiş-
tir. Medeni kanun bizimdir. Bize öyle mal olmuştur ki, onun hiç bir şeyini
kimse değiştiremez.

55 saniye süreli video kaydı:

+++

NAFAKA

Burada şunu gördüm, konuşmacıların hepsi kadını aşağı iten sistemi
mümkün oldukça savunuyor. Burada bir nafaka karşıtlığı oluştu. 
Nafakayı kaldırırsanız kadını sokağa atarsınızTürkiye'de kadının iş 
sahibi olması kolay değil.

(Nafaka karşıtı görüşlere dinleyici sıralarından alkış gelmesi üzerine):
Bu millet sizi alkışlamaz. Yanlış şeyleri alkışlıyorsunuz.

Medeni Kanun aileyi korur, milleti korur. (Korumuyor itirazına karşı:) Koruyor.
Ben size Mecelle'nin, yani sizin övdüğünüz sistemin yanlışlığını - özellikle
kadın açısından- söylüyorum: 

Mecelle'ye göre iki kadın şahit, bir erkek şahite eşit.

Esas olay şudur: 
Türkiye ağalıktan, beylikten, kadını aşağıya iten ilişkilerden kurtulacak.

Kadınlar hür doğmuyor. Millet kadın ve erkekten oluşur. Kadını aşağılayan, 
erkekle eşit görmeyen, erkekle eşit miras hakkı tanımayan, kadını köle ve
cariye olarak kabul eden bir anlayış millet olamaz. Millet olmak için Orta-
çağ'dan kurtulmak gerekir.

Nafaka ile ilgili video kaydı 2 dakika 43 sn.

+++

MEDENİ KANUN

Medeni Kanun'un nesinden şikayet ediyorsunuz? Medeni Kanun kadınla
erkeği eşit yaptı. Sizin övdüğünüz sisteme, Mecelle'ye göre tanıklıkta iki
kadın bir erkeğe eşit, kadın mirastan erkeğin yarısı kadar pay alır. Biz bunu
kabul edebilir miyiz? Kadınlarımıza bunu kabul ettirebilir misiniz?

(Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkanı'nın: "Türkiye'nin en büyük sorunu
milli kanunlarının olmaması" sözlerine karşılık:)

Medeni Kanun millidir. Hz. Muhammed'in dini nasıl ki bize uygundu ve biz
Müslüman olduk, Arabistan'dan geldi diye reddetmiyorsak, nereden gelirse
gelsin Medeni Kanun'u da reddedemeyiz. Medeni Kanun bizi insan yapmış-
tır, bizi Ortaçağ'dan kurtarmıştır, kadını erkekle eşit hale getirmiştir. Burada
Medeni Kanun'a sövmek saymak çok yanlış Bunun yapamazsınız, becere-
mezsiniz. Kadın ve erkek eşit değilse siz millet değilsiniz, sürüsünüz.

8 dakika 19 saniye süreli video kaydı:
https://www.youtube.com/watch?v=SXlSQMrCmLg&feature=emb_logo
https://twitter.com/Vatan_Partisi/status/1200000008659050497

+++

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

(İstanbul Sözleşmesi'nin emperyalizm ve Siyonizm tarafından
dayatıldığı yönündeki söylemlere yanıt olarak):

Değerli arkadaşlar, İstanbul Sözleşmesi'ni dernekler yapmadı. T.C.
Hükumeti imzaladı. Yani Tayyip Erdoğan'ın muhafazakar, İslamiyet
hükumeti imzaladı. Ve AKP'nin çoğunlukta olduğu Meclis tarafından
da Kasım 2012'de -bir çekimser oya karşılık- onaylandı.

Dolayısıyla, dernekleri falan suçlayarak işin içinden çıkamayız.

Vatan Partisi hariç tüm partilerin kabul oyu verdiği bir sözleşme.

Biz Vatan Partisi olarak hem bu sözleşmeye karşı çıktık, hem de 
Uluslararası Sözleşmelerin Anayasa'ya aykırı olamayacağını ön-
gören Anayasa'nın 90. Maddesi'ne tek başımıza o Anayasa yapı-
lırken karşı çıktık. 

Evet, Batı emperyalizminden, Siyonizmden Türkiye'ye dayatılan
çürümeler, yozlaşmalar var. Doğru. Ama bunu kabul eden hükumet
ve Meclis "muhafazakarım" diyor ve İslami referanslarla hükumet
ettiğini söylüyor.

İkincisi, ben bu toplantıdan şunu öğrendim: Türkiye'de erkek çok feci
bir şekilde eziliyor, kadınların durumu ise fevkalade güzel. Buradaki
konuşmacılar döndürüp döndürüp kadınları yere çaldılar. Kadınlara
yapılan haksızlıkları onaylayacak ifadeler duyduk. Ben şunu bekler-
dim: Kadın meselesini konuşuyoruz, daha çok kadınları savunan
arkadaşlardan oluşan bir heyet oluşturulmalıydı.

Cinsel istismarla ilgili suçlar, aile facialarının çoğu Ağrı, Muş, Bingöl, 
Mardin, Diyarbakır, yani güneydoğuda. Demek ki Türkiye'de Atatürk
Devrimi'nin uzanamadığı, değiştiremediği alanlar var.

Onun için, bütün mesele şudur: Atatürk'ün "Türkiye şeyhler, dervişler,
müritler, cemaat ve tarikat mensupları ülkesi olamaz" (burada laf atı-
larak sözü kesiliyor) 

Ortaçağ ilişkileri içerisinde Türkiye ağalıktan, beylikten, şeyhlikten,
cemaat mensupluğundan, FETÖ benzerlerinden, o tür ilişkilerden
-yani şeyh olacak, babadan oğula geçecek, ona tabi,köle olan insan-
lar olacak- o toplumda kadın erkek eşitliği de olmaz, uyumu da olmaz,
sevgi, muhabbet hep eşit insanlar arasında olur. 

(Perinçek burada nafaka konusuna giriyor)

Siz beni 40 dakika konuşacaksın diye çağırdınız. Medeni Kanunu bilme-
den konuşuyorsunuz. Konuşturmadınız ki.

Ben sizleri dinliyorum, siz beni dinlemiyorsunuz.

Arkadaşlar, sizin adaletiniz bu mu. Adaletten bahsediyorsunuz, adalet
yok sizde... Sekiz kişi konuşuyorsunuz, hakikati, kadını savunan bir
kişi var, onu konuşturmuyorsunuz. Bu mu adalet yahu, bu mu adalet?

(Bundan sonra nafakayı anlatmaya devam ediyor)

13 dakika süreli video kaydı:

+++

MOR ZEHİRLENME

Batı'dan gelen bir zehirlenme. Rotterdam'daki ananın çocuğu dağa götürül-
müyor. Hamburg'daki ananın çocuğu şehit olmuyor. Bizim kadınlarımızın
sorunları onlarınkinden tamamen farklı. Özellikle darbe dönemlerinden sonra
Türkiye'ye bir kadın gündemi dayatıldı. Batı'nın çürümekte, kokuşmakta olan,
hastalanmış bir toplumun kadınlarının sorunları sanki Türkiye'nin gündemi 
imiş gibi dayatıldı. 12 Mart - 12 Eylül'den sonra Türkiye'ye bir feminizm cere-
yanı girdi. Kadınlarımızın bir kısmı kendi sorunlarından ve halkımızın sorun-
larından kopartıldı. Buna MOR ZEHİRLENME diyoruz. Mor Çatı gibi isimlerle
sahneye çıktılar. Ama bizim kadınlarımızın sorunları ile Batı kadınını gündemi
çok farklı. Böylece bizi kendi sorunlarımızdan kopardılar.

Öyle bir noktaya geldi ki, kadını feminizmden kurtarmalıyız. Feminizmin kadın
sorunlarına cevabı kadınla erkeği kapıştırmak.

Mor zehirlenme ile ilgili 2 dakika süreli video kaydı:

MOR zehirlenme örneği:


+++

https://www.aydinlik.com.tr/dogu-perincek-ten-akit-tv-de-kadin-haklari-dersi-turkiye-kasim-2019

+++

28 Kasım 2019 Perşembe

ABD'ye NATO vetosu ve Libya Deniz Anlaşması darbeleri


Türkiye'den ABD'ye art arda darbeler iniyor. İşte son 5 darbe:

1
ABD'nin devirmeye çalıştığı Venezuela Devlet Başkanı Maduro,
Bakanlarına "Ülkemizin ne ihtiyacı varsa öncelikle Türkiye'den
karşılayacaksınız" talimatı verdi. Hem de, Türk gıda ihracatçıları
heyetinin önünde. Toplantıya hemen hemen tüm Venezuelalı
bakanlar katıldı...


2
AK Partili Mamak Belediyesi ile Küba Büyükelçiliği birlikte Mamak'ta
Fidel Castro sergisi açtı. Belediye Başkanı Murat Köse'nin konuşmasını
aşağıdaki video kaydından izleyebilirsiniz. Dikkatle not edilecek şeyler
söylüyor:

Video kaydı:

Mamak Belediyesi'nin geçtiği haber:

3
Katar'daki Türk askeri üssünde yeni kışlanın inşaatı tamamlandı
Suudilere ve ABD'ye korku salan Türk Üçgeni planında ilerleme sağlandı


4
Türkiye, NATO'nun Baltık - Polonya Savunma Planı'nı veto etti.

Olay şöyle gelişti:

NATO, Türkiye ile ilgili olarak hazırladığı güvenlik planında PKK'yı tehdit
olarak gösterdi. Ancak ABD, bu planın yayınlanmasına itiraz etti. (veto)

Bunun üzerine Türkiye de ABD'nin "Rusya tehdidi"ne karşı NATO için
hazırladığı Baltık - Polonya Savunma Planı'nı veto etti.

Reuters (Royters) Ajansı'nın bildirdiğine göre, NATO PKK-PYD'ye destek
vermeyi sürdürdüğü sürece Türkiye de Baltık - Polonya Planı'na koyduğu
vetoyu kaldırmayacak.

https://www.reuters.com/article/us-nato-summit-turkey-exclusive-idUSKBN1Y01W0

BRUSSELS (Reuters) - Turkey is refusing to back a NATO defense plan for the Baltics and Poland until the alliance offers Ankara more political support for its fight against Kurdish YPG militia in northern Syria, four senior alliance sources said.

Ankara has told its NATO envoy not to sign off on the plan and is taking a tough line in meetings and in private conversations, demanding the alliance recognize the YPG as terrorists in the formal wording, the sources said.

BRÜKSEL (Royters) - Dört ayrı kıdemli NATO kaynağının bildirdiğine göre, 
NATO Türkiye'ye Kuzey Suriye'deki Kürt YPG milislerine karşı mücadelesinde 
daha fazla siyasi destek verene kadar Türkiye NATO'nun Baltık ve Polonya'yı 
savunma planına destek vermeyi reddedecek.

Kaynaklar, Ankara'nın NATO elçisine Baltık - Polonya Planı'nı imzalamaması
talimatı verdiğini, Türk elçinin de toplantılarda ve özel görüşmelerde sert bir
tonla konuştuğunu, NATO'nun YPG'yi resmen terör örgütü olarak tanımasını
talep ettiğini söyledi.

https://www.aydinlik.com.tr/turkiye-nato-ya-resti-cekti-turkiye-kasim-2019

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu:
"Baltık için istenen bizim için de istenmeli. Biz de müttefikiz."
Yani:
Baltık ülkeleri ve Polonya NATO müttefiki de, Türkiye değil mi?
NATO, Baltık ve Polonya'yı Rusya'ya karşı korumak istiyor.
Öyleyse NATO, Türkiye'yi de PYD tehdidine karşı desteklemeli.
İşte bu kadar.

5
Türkiye ile Trablus merkezli Libya Ulusal Mutabakat Hükumeti arasında
tarihi anlaşmalar imzalandı.

Tayyip Erdoğan ile Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez al-Sarraj
(Feyiz el-Serrac okunuyor) Dolmabahçe'de iki anlaşma imzaladı:

- Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası
- Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası

E. Tümamiral Mustafa Özbey:
"Bu anlaşma Lozan'dan sonra en büyük egemenlik hakkı kazanımıdır.
Bu tarihi anlaşmanın hem teorik alt yapısını hem de diplomatik çabasını
yürüten Denkom. Kur. Bşk. Dr. Tümamiral Cihat Yaycı'nın emeği büyüktür."

Yunanistan, hem Türkiye'nin hem de Libya'nın deniz alanlarındaki haklarını
gasp ediyordu. 15 Nolu ruhsat sahası Türk kıta sahanlığı ile, 20 Nolu saha
ise Libya kıta sahanlığı ile çakışıyordu. Yunanistan, Libya'nın 39,000 km2
deniz alanını gasp ediyordu.

Bu anlaşma ile Yunanistan - Kıbrıs Rum Yönetimi ikilisinin Türkiye'nin hakla-
rını gasp ederek Doğu Akdeniz'i paylaşma senaryosunun bozulması yönünde
atılmış büyük bir adım oldu.

Türkiye'nin MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) ilanından önce Libya ile yapılan
bu anlaşma, Yunanistan'ın Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır ile MEB anlaşması
yapmasının önü kesilmiş olacak.

Mısır ve İsrail'in doğal gazının Türkiye devre dışı bırakılarak Akdeniz'in altın-
dan boru hattı ile Avrupa'ya taşınmasını öngören EAST-MED projesi de suya
düşmüş olacak. Çünkü boru hattı Türkiye-Libya deniz bölgesinden geçmek
zorunda olacak.

EAST-MED için bakınız:


Sarı çizgi: Birleşmiş Milletler'e bildirilen Türk Deniz Yetki Alanı sınırı
Kırmızı kesik çizgi: Muhtemel Türkiye - Libya sınırı
Kırmızı çizgiler: Türkiye ve Libya'nın birbirine bakan kıyıları
Gri alan: Yunanistan'ın Kıbrıs ve Mısır ile bağlantısını kesen Türkiye ve
                Libya deniz yetki alanı.

Bu durumda, ABD'nin AB'yi peşine takarak ve Yunanistan ile Kıbrıs Rum
Kesimi'ni kullanarak Türkiye'yi, Antalya Körfezi'ne hapsetme ve Doğu Ak-
deniz'e el koyma planı bozguna uğratılmış oldu.

234.824 km2 lik kıta sahanlığımızı 64.191 km2 ye düşüren bu plana ait
haritalar için bakınız:

https://aliserdarbolat.blogspot.com/2018/11/meis-adas-civarnda-navtex-hedef-dogu.html

+++

arşiv:






+++

27 Kasım 2019 Çarşamba

Erdoğan Trump'a S-400 naniği yapıyor

Gizli ve açık Amerikancıların S-400 duaları kabul olmadı.
Alamaz
Siparişi iptal edecek
Gelmeyecek
Gelse bile kurulmayacak
Radarları devreye sokulmayacak
Hangara kapatılacak
Başka bir ülkeye satılacak
diye dualar ettiler, hatta niyetlerini gerçek sandılar...

Hatta, hatta...
NATO Paşa Türker Ertürk, "İktidar şu anda S-400 almış olmaktan dolayı
o kadar pişman ki, sormayın!" bile diyebildi ve bakın neler saçmaladı:

"Trump - Erdoğan 13 Kasım görüşmeleri paralelinde S-400 ve F-35 için 
kurulan ortak mekanizma çalışmaya başladı. Bunun anlamı konu Türk-ABD
komisyonuna havale edildi, buradan s_400 ile olmuyor kararı çıkacak, alda-
tıldım denecek, bazı askerler suçlanacak ve S-400'ler Türkiye dışına çıkarı-
lacak. Bu ekonomik krizde yandı bizim 2,5 milyar dolar."

http://www.turkererturk.com.tr/s-400un-gelecegi-ne-olacak/

+++

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun S-400 açıklaması, NATO Paşa'ya yanıt gibi
oldu: "Kutuda tutmak için almamıştık"

Video kaydı:

http://www.ulusal.com.tr/gundem/cavusoglu-ndan-s-400-aciklamasi-h244297.html
+++

S-400'ler aktive edilmeyecek, depoya kaldırılacak, Trump Amerika'daki
görüşmede tehdit etti, Tayyip yelkenleri indirdi gibi safsatalar duvara tosladı.

TELE1 çetesi, Halk TV, HDP, İYİ Parti ve CHP halkı aldatırken suçüstü oldu.

+++

Hava Pilot Tümgeneral B. Karataş açıkladı:

Beyazıt Karataş   @BeyazitKaratas
25-26 Kasım 2019 tarihlerinde S-400 Radar Sistemleri Test ve Kabul Uçuşları yapılacağı açıklanmıştır. Anılan uçuşlu testlerin sözleşme ve teknik şartname yönüyle ihtiyaç kadar planlanması ve yapılması normal bir süreçtir
25 Kasım 2019 günü yapılan uçuşlara ilişkin bir videoda F-16 ve F-4 uçaklarının planlanan şekilde uçtukları görülmektedir

+++

S-400'lerin radarları kuruldu, Ankara'da test edildi. İşte ilk fotoğraf:
S-400 mevzilenmesi - Mürted (Akıncı) Üs Meydanı, Kazan, Ankara
Solda hedef arama radarı Big Bird (Büyük Kuş)
Sağda mast üzeri monteli  atış kontrol radarı Grave Stone (Mezar Taşı)

Ve video kaydı:

https://twitter.com/TurkHaberAjansi/status/1198940422455906307

Video kaydı:



+++

Ankara Valiliği, S-400 test ve eğitim çalışmaları için duyuru yapmıştı:


+++

S-400'lerin ilk bölümü Nisan 2020'de, ikinci bölümü 2121'de faal duruma gelecek.

+++

İsrail sitesi, "ABD'nin yaptırım tehditlerine rağmen Türkiye S-400'leri test 
etmeye başladı" diye feryat etti:

https://www.timesofisrael.com/turkey-to-start-testing-russian-s-400-defense-system-report/?

+++

ABD'nin IŞİD ile Mücadeleden (PKK-PYD'ye yardımdan) sorumlu yetkilisi Brett
McGurk (PYD Elebaşı Müslim Kobani'nin kankası) çok endişelenmiş, hatta utanmış:

"Erdoğan'ın Trump'ı Beyaz saray'da ziyaretinden on gün sonra Türkiye S400 
Rus füze sistemini test etmek için NATO uçaklarını uçuruyor. Türkiye destekli 
aşırılıkçılar (ÖSO demek istiyor) da kuzeydoğu Suriye'de (Barış Pınarı Bölgesi) 
harekata devam ediyor. (ABD için) utanç verici"

Brett McGurk @brett_mcgurk   · 25 Kas
Ten days after Erdogan visits Trump in the White House, Turkey flies NATO aircraft to test its new Russian S400 missile system, as Turkish-backed extremists reportedly continue operations in NE Syria. Embarrassing. thenational.ae/world/turkey-t


McGurk'un bu tvitine gönderilen yanıtlar arasında en ilginci bir Amerikalı'nın
Putin ile Tayyip'in Trump'ı hindi gibi yediklerini gösteren karikatürü:
Hindinin üzerinde "AMERİKAN ÇIKARLARI" yazıyor.



ABD'den başka bir feryat ta Senatör Van Hollen'den geldi:

"Erdoğan, Washington ziyaretinden iki hafta sonra ABD'ye, Trump'a ve NATO'ya
nanik yaparak S-400'ler konusunda bir kırmızı çizgiyi daha çiğniyor." dedi ve
Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını istedi.

https://twitter.com/TheArabSource/status/1199247975526129664

"ABD'den eli boş döndük" "Dünyaya rezil olduk" makamlarında davul çalan,
"Şimdi S-400'leri neremize sokacağız" diye bayram eden başta NATO Paşa,
CHP, HDP, ve benzeri Amerikancı tayfaya yanıtı pek bayıldıkları PYD sevici
McGurk vermiş oldu... Tümü mosmor oldu...

Üstüne üstlük, AK Partili Mamak Belediyesi ile Küba Büyükelçiliği birlikte
Mamak'ta Fidel Castro sergisi açtı. Artçı şok...

İkinci ve en şiddetli artçı şok: NATO'nun hazırladığı PYD'yi tehdit olarak 
gösteren raporu ABD'nin kabul etmemesine karşı Türkiye NATO'nun
Baltıklar ve Polonya savunmasına yönelik planını veto etti. Bunun üzerine 
"Türkler Doğu Avrupalıları rehin alıyor" feryatları yükseldi.

https://www.aydinlik.com.tr/turkiye-nato-ya-resti-cekti-turkiye-kasim-2019


CHP'nin Patriotçusu (ABD'nin Obama döneminde bize vermediği, Trump'un da
bunu itiraf ettiği ama kendisinin de vermediği Patriot Hava Savunma Sistemi'ni
alalım, S-400 almayalım diye feryat eden) Ünal Çeviköz, test uçuşlarından da
rahatsız oldu. Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş'tan yanıtını anında aldı:

(Yahu, ABD bize bu sistemi satmıyor, başkasından da almayın diyor.
Türkiye'nin hava savunması olmasın diyor. Vermediği şeyi nasıl alalım?)


Bir yanıt da Savunma Analisti Turan Oğuz'dan:




+++

Işıkgün Akfırat @iakfirat   
Edilemiyor. 600 km menzili deneyeceksen gidip sınıra kurmazsın füzeyi. Çok zor değil anlaması, gerçekten. Ama derdi anlamak değil CHP Gen. Bşk. Yrd. Çeviköz'ün. ABD'nin canını sıkan ne varsa, onun da canını sıkıyor. Aptalca da olsa sataşması lazım, o yüzden o görevde.

+++

Amerikalı mizahçılardan S-400 yorumları:



+++