31 Ağustos 2015 Pazartesi

Komutan istifa etti: "Kardeşi kardeşe öldürtmem"

"Saray Savaşı" karşıtı Atatürkçü arkadaşlarımız sevinçle haber veriyorlar:

"Komutan Tayyip'i protesto ederek istifa etti.
Silvan Alay Komutanı: "Ben vatan için canımı veririm, ama Erdoğan'ın kişisel çıkarları için askerlerimi ve kardeşi kardeşe öldürtmem" diyerek istifa etti"

Komutanın adı verilmiyor, ama resmi var

Silvan Alay Komutanı

Aynı görüşteki Atatürkçü arkadaşlarımız "beğen" yapıyorlar fecibuk sayfasında.

"İşte bize böyle komutanlar gerekli", "Keşke bütün komutanlar sizin gibi olsa".

Yani tüm komutanlar istifa etse de ordumuz başsız kalsa bu Atatürkçü arkadaşlar zil takıp oynayacak. Ordumuz PKK ile mücadeleden vazgeçsin, PKK'nın dediği olsun. Yeter ki Tayyip başarı kazanamasın.

CNN durur mu, atlamış haberin üzerine, cikciklemiş:

"HELAL OLSUN ALAY KOMUTANINA!!!
SİLVAN ALAY KOMUTANI "BEN VATAN İÇİN CANIMI VERİRİM AMA erdoğan'ın KİŞİSEL ÇIKARLARI İÇİN ASKERLERİMİ VE KARDEŞİ KARDEŞE ÖLDÜRTMEM" DİYEREK İSTİFA ETTİ!!!
Nevşin Mengü Cnn Türk

Atatürkçü arkadaşlarımız bunu da "beğen" yapıyorlar. "Kardeşi kardeşe"nin anlamının "PKK'lılar kardeşimizdir. Asker, kardeşi olan PKK'lıları öldürmesin" demek olduğunu kavrayamıyorlar. Tayyip saplantısı düşünme yeteneklerini felç etmiş.

Yazıda, haberin kaynağı olarak Birtekin Arslan gösteriliyor. Daha geniş bilgi almak için bu arkadaşın fecibuk sayfasına giriyoruz. Görüyoruz ki bu arkadaş Y-CHP karşıtıdır, açılımcı değildir. Böyle bir haberi nasıl vermiş diye araştırıyoruz, mutlaka komutanı eleştirmiştir diye düşünüyoruz. Ama o ne... Sayfada böyle bir haber yok.

Peki, bu haber kimden çıktı diye araştırıyoruz... Haberin kaynağına ulaşıyoruz:


Selahattin Demirtaş
Silvan Alay komutanı ( Ben vatan için canımı veririm
Ama Erdoğan'ın kişisel çıkarları için askerlerimi ve
Kardeşi kardeşe öldürtmem diyerek ( istifa etti )

Evet, yalan haberin (günümüzde buna kibar lisanda psikolojik savaş diyorlar) kaynağı Selahattin Demirtaş.

"Saray Savaşı" deyimini icat eden solcu - demokrat - halkçı -sosyalist - saz çalan sevimli karizmatik PKK'lı kardeşimiz bu defa da istifayı icat etmiş.

Haber fos çıkınca "beğen" yapanlarda hüzün ve gözyaşları...

+++++++++++
TSK düşmanı haline gelen bir çok bilinçsiz sosyalist geçmişte görüldü. Onlara sahte sol demiştik. Günümüzde de bunlardan istemediğin kadar var. Hepsi de PKK kuyrukçusu haline geldiler.

Ancak, TSK'ya karşı düşmanın yanında (bilerek veya bilmeyerek) konumlanan Atatürkçü hiç görülmemişti. Son günlerde bunu da gördük şükür.
+++++++++++

Altınoluk'ta 30 Ağustos çelenk töreni

Törende Atatürk Anıtı'na sadece 3 kurum çelenk koydu:
Vatan Partisi, ADD ve Alevi Kültür Dernekleri.
2 kurum temsilcisi konuşma yaptı: Vatan Partisi ve ADD

Vatan Partisi adına Ali Solak konuşma yapıyor








29 Ağustos 2015 Cumartesi

AKP'nin 30 Ağustos yasağını tanımıyoruz, alanlara çıkıyoruz


Başbakanlığın bu genelgesine rağmen demokratik kitle örgütleri ve partiler meydanlara çıkmak için hazırlık yapıyor. PKK terör örgütü ile mücadele eden TSK’ya destek için, “Hepimiz Mehmetçiğiz” sloganı ile meydanlarda olacak olan demokratik kitle örgütleri ve partiler vatandaşa çağrı yaparak milli bayrama konan yasağı çiğnemeye çağırdı.

Vatan Partisi, TGB, TESUD, Vardiya Bizde, Gaziler, CKD, Türkiye Sanatçılar Birliği, ÇYDD, TÜMÖD, Ankara Taşeron İşçileri Derneği gibi kuruluşlar 30 Ağustos’ta Türkiye’nin her yerinde Zafer Bayramı kutlamaları için alanlara çıkacaklarını duyurdular.


İl il buluşma yer ve saatleri
Ankara: Güvenpark Saat:17.00
İstanbul: Bağdat Caddesi Şaşkın Bakkal Saat:18.00
İzmir : Karşıyaka Çarşı Girişi (İskele tarafı) Saat:19.00
Denizli: Denizli ADD Bürosu önü Saat:17.30
Konya: Kültür Park Saat:18.00
Kocaeli: Yahyakaptan SDKM Önü Saat:18.30
Bursa : Şehreküstü Meydanı'ndan Heykel'e Saat:15.00
Kayseri: Kayseri Forum Önü Saat:18.00
Edirne: Ayşekadın/Şükrüpaşa İlkokulu Önü Saat:20.00
Sakarya: Çark Caddesi Burger King Önü Saat:18.00
Çanakkale: Cumhuriyet Meydanı Saat:20.00
Hatay: İskenderun Havuzlu Çarşı Saat:15.00
Antalya: Büyükşehir Belediyesi Önü Saat:17.30
Mersin: TSG Stadı Önü Saat:18.00
Ordu: 19 Eylül İlkokulu Önü Saat:13.00
Eskişehir: Adalar Atatürk Caddesi Girişi Saat:16.00
Kuşadası: Kısmet Otel Önü Saat:19.00
Yalova: Donanma Cafe Önü Saat: 18.00
Alanya: Atatürk Anıtı Saat: 19.00
Adana: Atatürk Parkı Saat:17.00
Karabük: Şirinevler Ticaret Merkezi Önü Saat: 18.00
Gaziantep: Kırkkayak Parkı Saat: 18.00
Uşak: Heykel Önü Saat: 18.00
Milas: Atapark Saat 20.30
Bandırma: Migros önü Saat: 20.00
Manavgat: Cumhuriyet Meydanı- 20.00



+++++++++

AKP-PKK koalisyonu: Saray Savaşı efsanesinin sonu

Aydınlık, 29 Ağustos 2015

Tayyip'in PKK ile savaştığı efsanesi sona erdi.
Hiç bir kuvvet, savaş halinde olduğu düşmanla koalisyon kurmaz.
PKK ile koalisyon kuran AKP, aslında PKK ile mücadele etmediğini ilan etmiş oldu.

+++++++++++

Olumlu yaklaşım (AKP propagandası):

"Efendim AKP eskiden Açılım'ı PKK ile birlikte götürüyordu, şimdi AKP yanlışını gördü, PKK'yı yok etmeye karar verdi"

Hiç bir güç, yok etmeye çalıştığı, fiilen savaş halinde olduğu düşmanla koalisyon yapmaz. Demek ki Tayyip'in yanlışını gördüğü, PKK ile mücadeleye karar verdiği söylemi doğru değildir. Olumlu yaklaşım çöktü.

+++++++++++

Olumsuz yaklaşım (Dolaylı AKP propagandası):

"Tayyip bu savaşı oy almak için başlattı. Bu Saray'ın savaşıdır, milletin savaşı değildir."

Oy almak için PKK ile savaş başlatan bir güç, aynı zamanda PKK ile koalisyon yapmaz. Çünkü PKK ile koalisyon oy kaybettirir.

Bu durumda, PKK ile savaşanın Tayyip değil TSK olduğu tezi doğrulanmış olur. Olumsuz yaklaşım da çöktü.

+++++++++++

Tayyip, TSK'nın PKK ile mücadelesini artık engelleyemiyor. Çünkü güç kaybetti. PKK ile koalisyon yaparak, PKK ile savaşan TSK'nın karşısında konumlanmış oldu.

Dolayısıyla muhalefet (özellikle CHP)
1- "Saray Savaşı", "Çözüm yerine savaş neden" gibi Açılım savunucusu söylemlerinden vazgeçmeli,
2- Olayı yukarıda açıklandığı biçimde halka anlatmalı,
3- PKK ile mücadelede inisiyatifi ele almalı, başarıya ulaşmak için ne gibi ek önlemler alınması gerektiğini saptayarak halka açıklamalı

PKK ile mücadelede kararlı duruş, oy kazandırır. Mücadeleye sudan sebeplerle karşı çıkmak oy kaybettirir.

Seçim kabinesi, AKP'nin çöküş kabinesidir. PKK ile birleşen çöker.

"PKK ile mücadele eden Tayyip" efsanesinin aldatmaca olduğu halka bu şekilde anlatılarak çöken AKP'nin altındaki sandalye çekilmelidir.

"Saray Savaşı", "Tayyip PKK ile savaşıyor" gibi dolaylı AKP propagandası yaparak çöken AKP'ye koltuk değneği görevi görmekten vazgeçilmelidir.

Bu yanlışlara kapılan Atatürkçü arkadaşlar, yanlıştan dönmek erdemdir. Bunu gurur meselesi yaparak AKP'ye payanda olmaya devam etmeyiniz.

TSK'nın PKK ile mücadelesine siyasi önder olmak üzere kolları sıvayınız. AKP'yi, Tayyip'i aradan çıkarınız. "Başkomutan Tayyip" görüntüsünü yerle bir ediniz.



+++++++++++

28 Ağustos 2015 Cuma

Düşmanın psikolojik harp dairesinde işbaşı yapmak


Barzani'nin televizyonu RUDAW'da "Kürdistan'da hava durumu"

Av. Cemil Can, "Saray Savaşı" konusunu yorumladı.
Bakınız:

Cemil Can özetle şöyle diyor:

"Savaşı Tayyip'in başlattığı tespiti yanlıştır.
1-Savaş, ABD ile Türkiye arasındadır.
2-Savaşı başlatan TSK değil, PKK'dır.

PKK 11 Temmuz'da "çatışmasızlık bitti" diyerek askerlerimize saldırdı.
(20 Temmuz'da provokatif Suruç olayı meydana geldi.
Bunu bahane eden PKK saldırılarını arttırdı.)

TSK bunun üzerine 24 Temmuz'da operasyonlara başladı.
Ağır darbe alan PKK, "Barış Bloku" oluşturarak savaşın psikolojik cephesini ayakta tutmaya çalışıyor.

Yaygın Tayyip karşıtlığından yararlanarak bu haklı savaşı "Sarayın Savaşı" gibi gösterme çabalarına ne yazık ki Y-CHP de katılmıştır."

+++++++++++

Peki, PKK 11 Temmuz'da neden çatışmasızlığı bitirdi? Cemil Can'ın yazısında açıklanmayan bu konunun içyüzü şöyle:

Tayyip, BOP Eşbaşkanlığını kabul etmiş, Kürdistan kurulması için çalışacağına dair ABD'ye söz vermişti. Bu sayede 2002 darbesi ile AKP Türkiye'nin başına geçirilmişti.

Tayyip bölgede alan hakimiyetini PKK'ya bırakmak amacıyla askeri kışlaya kapatmış, Ergenekon tertipleri ile askeri pasifleştirmiş, PKK'nın özerklik için altyapı oluşturmasına olanak sağlamıştı.

Ancak, Dersimli Kemal'in de "Avrupa Özerklik şartını bütünüyle uygulayacağız, çekinceleri kaldıracağız" diye destek vermesine rağmen, AKP, özerklik konusunda adım atamıyordu.

Tayyip her seçimden önce PKK'ya "Çatışma çıkarma, hükümette kalmaya devam edeyim, özerkliği seçimden sonra uygulayacağım" diye söz veriyordu. Ancak seçimden sonra, verdiği sözün üzerine yatıyordu.

11 Temmuz 2015'de PKK "Artık yeter" dedi. "Yüzde 13 oy da aldım, artık vereceksen ver özerkliği"

Tayyip HDP ile hükümet kurmaya da yanaşmadı. Verdiği özerklik sözünden yan çizmeye devam etti. Halbuki AKP - HDP hükümeti özerkliği kabul ederek açılımı taçlandırabilirdi. Ancak Tayyip korktu.

Korkmasının yanısıra, Gezi eylemleri sırasında takındığı diktatörce tavırdan dolayı Obama tarafından üzerinin çizilmiş olması ve kendisine karşı 17-25 Aralık darbe teşebbüsü yapılmış olması, Tayyip'i ne yapması gerektiğine karar veremez bir duruma sokmuştu.

Bu ortamda, "Bu kadar kandırılmak artık yeter" diyen PKK, hatalı bir taktik karar vererek, çatışmasızlığı bitirdi. PKK, TSK'nın inisiyatif alarak bu derece yoğun bir saldırıya geçebileceğini öngöremedi.

PKK'nın 11 Temmuz günlü meydan okumasına karşı TSK'nın sinmesi, cevap vermemesi mümkün değildi. Ergenekon - Balyoz tetiplerinden kurtulan TSK'nın özgüveni geri gelmişti. Yıllardır açılım uğruna elini-ayağına bağlayan Tayyip'i daha fazla dinleyemezdi. Tayyip, TSK'yı frenleme gücünü de kaybetmişti.

Tayyip, bu durumdan yararlanmaktan başka seçeneği olmadığını anladı. Ve "PKK'ya karşı mücadelenin başkomutanı" pozuna büründü. Bu sayede oylarını artıracağını düşündü, yeniden tek başına AKP hükümeti hayaline kapıldı, erken seçime bu yüzden karar verdi.

+++++++++++

PKK -HDP tarafından başlatılan "Barışkes ilanı", "Saray Savaşı" propagandasına, Tayyip düşmanlığı ile gözleri kör olmuş insanlar balıklama atladı. "Savaş değil barış, Açılıma geri dönelim, Saray Savaşı bitsin, insanlar boş yere ölmesin" feryatlarının nedeni "TSK eğer PKK'ya karşı başarı kazanırsa bundan Tayyip faydalanır, o halde PKK ile mücadeleye son verilmelidir" sakat düşüncesi idi.

Cemil Can diyor ki:
"Yoktan yere "Yurtseverliği" ve "Vatan savunmasını" AKP'ye bırakıyorlar."

Evet, sen "PKK'ya karşı mücadele Tayyip'in savaşıdır" diyerek PKK ile mücadeleye karşı çıkarsan, halkı Tayyip'in kucağına itmiş olursun.

Halk ne düşünür? "Bu kendisine Atatürkçü diyenler PKK ile mücadeleye karşı çıkıyorlar, PKK ile mücadeleyi Tayyip yapıyormuş. O halde ben de Tayyip'i destekleyeyim." diye düşünmez mi?

+++++++++++

Cemil Can devamla diyor ki:
"Acaba ABD'nin Tayyip'in üzerini çizme nedeni nedir?
Biliyoruz ki, 17-25 Aralık Yolsuzluk operasyonlarının düğmesine basan Obama'dır."

Cemil Can, sorduğu soruya yanıt vermiyor. Tayyip'in üzeri çizildiği için bu operasyon yapıldı. Ama çizilme nedeni ne?

Sorunun yanıtı için bakınız:
Emperyalistler Tayyip Bey'e niçin kızgın

+++++++++++

Cemil Can, asıl nedenin sonucu olan başka bir olayı çizilme nedenlerinden biri olarak gösteriyor: Rusya ile yürütülen Türk Akımı.

Can şöyle diyor:
"Jeo-stratejist Thierry Meyssan, "Erdoğan Sisteminin Sonuna Doğru" başlıklı makalesinde, Erdoğan'ın Türk Akımı adımını, "NATO kurallarını çiğneme cesareti" olarak nitelemektedir"

Halbuki, Türk Akımı, Tayyip'in, üzeri çizildikten sonra şantaj amacı ile attığı bir adımdı. Doğaldır ki, bu adım, üzerine atılan çiziği kuvvetlendirmekten başka sonuç vermemiştir. Tıpkı Çin ile yürüttüğü füze görüşmeleri gibi, tıpkı Putin'e "Türkiye'yi Şanghay Örgütü'ne alın" demesi gibi, tıpkı İran ile altın karşılığı yaptığı ticaret gibi, tıpkı Şi Cinpin'e "İslamcı Uygur örgütlerini terörist olarak görüyoruz, Çin'in bütünlüğünden yanayız." demesi gibi... Bunların hepsi NATO kurallarının çiğnenmesi anlamına gelir. Ve çiziği derinleştirmekten başka sonuç vermez.

+++++++++++

Cemil Can, yazısını şu cümlelerle bitiriyor:

"Dolayısıyla, bundan sonraki gelişmeler Erdoğan'ı iktidardan düşürmek ve uyumlu yeni işbirlikçileri iktidara getirmek üzerine kurulmuştur.

Bu durumu bilen Erdoğan, Saddam ve Kaddafi'nin akıbetine uğramamak için kendini korumaya almıştır.

Bu durumu "Sarayın savaşı" gibi gösterme çabaları, küresel güçlerin tarafına geçip onların psikolojik savaşını yürütmekten farksızdır.

RTE'nin 13 yıldır yarattığı nefretten yola çıkarak PKK'nın ortadan kaldırılmasını hedef alan bu operasyonlara karşı çıkmak dürüst bir yurttaşın işi olamaz.

Dolayısıyla, operasyonların başarısından Erdoğan da yararlanacak diye "Barış" çığlığı atarak karşı tarafta yer almak, doğrudan düşmanın psikolojik harp dairesinde işbaşı yapmak anlamına gelecektir."

+++++++++++

Evet, emperyalizmin "AKP - CHP hükümeti kurarak Tayyip'i etkisizleştirme" projesi Tayyip'in direnmesi üzerine şimdilik suya düşmüştür. 1 Kasım seçimlerinde benzer tablonun ortaya çıkması durumunda Tayyip yeni bir erken seçim kararı alabilecek midir?

Çıkmazdan kurtulmanın yolu Vatan Partisi'nin barajı aşması ve CHP-MHP-Vatan Partisi koalisyonu ile hem Tayyip'in hem de AKP'nin saf dışı edilmesidir.

Başka bir çıkar yol olmadığını halkımız büyük acılar çekerek öğrenecektir.

+++++++++++
Meyssan'ın yazısı için bakınız:

+++++++++++