3 Mayıs 2012 Perşembe

Atatürk camileri ahır yaptı


AKP Gurup Toplantısı
Tayyip Erdoğan, 20 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinden bir haberi gösteriyor.
"CHP camileri ahır yaptı. Ey Kılıçdaroğlu, buna cevap ver" diyor.
 
CHP diyerek Atatürk'e saldırıyor. O tarihte Atatürk Cumhurbaşkanı çünkü.
Atatürk'e saldırmanın dayanılmaz cazibesi.
********
Haberin başlığı şöyle:
“Bu ne insafsızlık, Seferihisar’da tarihi cami ahır yapılmış”
Tayyip Bey, haberin sadece başlığını okuyor.
 
Haberin gerisini okumuyor.
Okusa, "CHP camileri ahır yapmış" diyemeyecek çünkü.
********
Halbuki haberde anlatılan şu:
Yıl 1936. CHP'li İzmir Müze Müdürü, Hereke Köyü'nde Rumların Yunan işgali sırasında ahır yapmış olduğu bir camiyi tesbit etmiş.
İşgal sırasında Türk nüfus kaçmış, köy Rumlara kalmıştı. Onlar da camiyi ahır yapmışlar.
Gazete bu haberi veriyor. "Bu ne insafsızlık" diyerek Rumlara gönderme yapıyor.
 
Cami, aynı yıl, yani 1936'da CHP Hükümeti, tarafından restore ediyor ve ibadete açıyor.
 
Rumların ahır yaptığı camiyi CHP restore edip ibadete açıyor,
Tayyip Erdoğan "CHP camileri ahır yapmış. Ey Kılıçdaroğlu, buna cevap ver" diyor.
********
Camiyi Atatürk ahır yapmış olsa, diktatör dedikleri Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olduğu bir dönemde, CHP'li Müze Müdürü bundan şikayet edebilir mi, CHP'nin yarı resmi yayın organı gibi çıkan Cumhuriyet gazetesi "Bu ne insafsızlık" diye başlık atabilir mi.
 
Neresinden baksan palavra olduğu hemen anlaşılan bir iddia, daha doğrusu iftira.
********
Günümüzün CHP'li Belediye Başkanı Tunç Soyer ise şu anda (Nisan 2012) bu caminin medresesini restore ettiriyor.
********
Adnan Menderes de aynı gazete kupürünü gösterip aynı şeyleri söylemişti.
Tayyip Bey,  iftiharla söylediği gibi, Menderes ve Özal'ın izinden gidiyor.
********
Dinciler, "Din" uğruna gerçekleri hep ters yüz ederler.
"Atatürk döneminde Kur'an yasaklandı, gizli gizli kümeslerde okurduk, din adamları asıldı, camiler ahır yapıldı" gibi palavralar bıkıp usanmadan tekrarlanır.
Ergenekon, Balyoz gibi sözde davalarda da kanıtlar tıpkı bu ahır meselesi gibi palavra.
********
Özdemir İnce, Aydınlık gazetesine verdiği söyleşide şöyle diyordu:
"Bu kadar rezil, ahlaksız ve adi bir döneme tanık olmadım."
(Aydınlık, 5 Nisan 2012)
********
                              lmaz ÖZDİL  25 Nisan 2012  yozdil@hurriyet.com.tr
Başbakan açıkladı:
Camiyi ahır yaptılar.”
Nerede? İzmir Seferihisar’da.
Ne zaman? 1936’da.
Atatürk zamanında mı? Atatürk zamanında.
Kanıt? Belge gösterdi. 20 Nisan 1936 tarihli. Cumhuriyet gazetesi.
Bu ne insafsızlık, Seferihisar’da tarihi cami ahır yapılmış” başlıklı haberin kupürü.
O caminin bulunduğu köyün ismi, Düzce... Küçücük, yemyeşil, şirin bi köydür. Eski adı, Hereke’ydi. Heraklia antik kentinin üzerine kurulduğu rivayet edilir, ismi ordan gelirdi. Osmanlı döneminde nüfusunun yüzde 60’ı 70’i Rum’du. İşgal sırasında neredeyse hiç Türk kalmadı. Sene 1922, hoş gelişler ola, Yunan denize döküldü, Seferihisar kurtuldu. Ufak ufak göç ettik, yeniden yerleşmeye başladık. Harabeydi. Galiba 60’lı yıllarda, adını Düzce yaptık. Sit alanıdır.
Şimdiiii... Gelelim belgeye.
20 Nisan 1936 tarihli, Cumhuriyet gazetesinde “Bu ne insafsızlık, Seferihisar’da tarihi cami ahır yapılmış” başlıklı haber var mı?
Var.
Peki haberin içinde ne yazıyor?
Şu yazıyor...
Seferihisar’ın Hereke Köyü’nde bir cami tahrip edilmiş ve ahır haline getirilmiştir. Müze müdürü, tahkikat yapmıştır. Verdiği malumata göre, kütüphane ve medresesi vardır. Kütüphanesinden eser kalmamıştır. Evren oğullarından Kasım tarafından inşa ettirilmiştir. Üstündeki Arapça yazıya göre, 641 yıllık olduğu anlaşılmıştır. Osmanlı-Türk stilindedir. Tahribata rağmen, geriye kalan kısmı muhafaza edilirse, kıymettir.”
Yani?
Camiyi ahır haline getiren, CHP değil, işgal sırasındaki vandallıktı. Türk nüfusun seneler süren yokluğunda, caminin insafsızca ahır haline getirildiğini tespit eden ve bu bilgiyi Cumhuriyet gazetesine veren, bizzat, CHP’nin İzmir Müze Müdürü’ydü.
(Antik bölge olduğu için, Müze Müdürü tarafından tespit edildi... Cami ibadete açık olsaydı, 1936’da ahır yapılsaydı, teee 1924’te kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tespit edilirdi. Diyanet’in haberi bile yoktu, çünkü, senelerdir cami olarak kullanılmıyordu, ibadete kapalıydı. O nedenle, arkeolojik sayım yapan Müze Müdürü tarafından bulundu.)
(Kaldı ki, İzmir’de camiyi ahır yaptılar dedikleri dönemde... Diyanet İşleri Başkanı olan, Börekçizade Mehmet Rifat Efendi “İzmir paye-i mücerridi” unvanını taşıyordu.)
Bu sonuca nereden varıyorsun derseniz... 1936’da CHP tarafından ahır haline getirildiği iddia edilen o köydeki camiyi, 1936’da, bizzat CHP cami yaptı da, oradan varıyorum!
Kasım Çelebi Camii...
Metruk halde bulundu. Sadece antik ören yerlerinden araklanarak monte edilen sütun duvarı ayaktaydı. Revakları temizlendi. Minaresi onarıldı. İbadete açıldı. İnanmayan, zahmet edip Düzce Köyü’ne gitsin namaz kılsın, öyküsünü ahaliye sorsun.
Üstelik.
Kupürün başlığını gösterip, içinde ne yazdığını anlatmayan iktidarlar, Menderes’ten Demirel’den beri “İzmir’de tarihi camiyi ahır yaptılar” sakızını çiğniyor ama...
İzmir Seferihisar’daki o tarihi caminin tarihi medresesini yeniden açmak da CHP’ye nasip oluyor!
Seçimi ezici üstünlükle kazanan CHP’li Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP tarafından ibadete açılmasına rağmen, CHP tarafından ahır yaptırıldı denilen Kasım Çelebi Camii’nin medresesini restore ettiriyor. Proje hazırlandı, Anıtlar Kurulu’na sunuldu, kabul edildi, kaynak tahsis edilmesi için İl Özel İdaresi’ne başvuruldu, bugün yarın inşaatına başlanacak.
Dolayısıyla...
Söz konusu kupürün sadece “bu ne insafsızlık” tarafı doğrudur.
Mustafa Kemal Atatürk’ü camiyi ahır yaptıran kişi olarak göstermek...
Hakikaten insafsızlıktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder