Amerikan "Arsenal Consulting" firmasından sonra, Yıldız Teknik Üniversitesi de 11 ve 17 No'lu CD'ler hakkında rapor hazırladı..
Mahkeme dosyasına giren rapor, CD'lerdeki Oraj, Suga, Çarşaf vs gibi belgelerde 80 sahtecilik tesbit ediyor.
Her biri bu belgelerin sahte olduğunu tek başına kanıtlamaya yeter.
Üniversite, raporda şu tesbiti yapıyor:
"Bu belgelerin 2007 yılından önce hazırlanmış olması mümkün değildir.
Çünkü 2007 yılında imal edilmiş olan yazı karakterlerinin ve şemalar 2003 yılında yapılmış olan bir CD'de kullanılmış olamaz.
CD ve içindeki dokümanlar, tarih göstergesi ile oynanarak 2003 yılında yapılmış gibi gösterilmiş."
Taraf'ın foslaması
+++++++++++++++
CD'nin bir tertip eseri olduğunun kabak gibi ortaya çıkması üzerine şaşkına dönen Taraf gaz tenekesi, can havliyle bir palavra öne sürdü:
"Darbeciler, planları 2007 yılında güncellemişler.
Güncelleme yaparken de, 2007 yılında yeni çıkmış olan Calibri gibi karakterleri ve XML gibi programları kullanmışlar."
Peki, niçin güncelleme gereği duymuşlar?
"Eski harf karakterleri çok çirkin, bu muhteşem darbe planlarımıza yakışmıyor.
Yeni çıkan harf karakterleri ile planlarımızı güzelleştirelim.
Ayrıca yeni XML programı kullanarak cami bombalama şemamızı daha iyi gösterelim.
Bu arada 2003 yılındaki sokak isimleri yerine 2006 yılında konan yeni isimleri kullanalım"
demişler.
Demişler de, niçin tarih göstergesi ile oynayıp CD ve dokümanların oluşturulma tarihlerini 2003 olarak göstersinler.
Bunu ancak sahte delil hazırlayan biri yapar.
Tarafın ilk foslaması burada.
İkinci ve esas foslama ise şurada:
Taraf'ın "Darbeciler 2007 yılında güncelledi" dediği planlarda tüm askeri personel 2003 yılındaki rütbe, yer ve görevlerinde gösteriliyor.
Bunların birçoğu emekli olmuş, bazılarının rütbeleri yükselmiş, birçoğu da başka yerlere tayin olmuş.
Ama "güncellenen" programda hala 2003 tarihindeki rütbe, yer ve görevlerinde görünüyorlar...
Harf karakterlerini ve excel programlarını güncelleştiren darbeciler, bunları niçin güncelleştirmemiş?
Org. Çetin Doğan, emekli olduğu halde hala 1. Ordu Komutanı olarak gözüküyor örneğin.
Darbeyi emekli komutan mı yapacak?
Emekli Org. Çetin Doğan, darbe sabahı eski üniformasını giyerek 1. Ordu Komutanı'nı ziyaret edecek:
"Komutanım, bugün kendinizi izinli sayın, evinize gidip dinlenin. Ben bugün darbe yapacağım. 2003 yılında böyle kararlaştırıp 2007'de güncellemiştik. Artık değiştiremeyiz. Kusura bakma" diyecek.
Yurdun dört bir tarafına tayin olup gitmiş olan darbeci askerler de eski görev yerlerine çağırılacaklar, onlar da aynı şekilde haleflerini evlerine gönderecekler.
Ve darbe yapacaklar. Çok komik. Böyle salakça güncelleme mi olur?
Taraf gaz tenekesi fena halde foslamıştır.
E. Org. Aytaç Yalman'ın toslaması
++++++++++++++++++++++++++++
Eğer ZAMAN gaz tenekesinin haberi doğru ise, Org. Yalman fena halde duvara toslamıştır.
Org. Yalman: "Kara Kuvvetleri Komutanı olduğum dönemde, 2004 baharında, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök bana Ayışığı ve Yakamoz darbe planlarını gösterdi" demiş savcıya.
"Böylece de sanıkların savunmalarını çökertmiş" imiş ZAMAN'a göre.
Özkök, Yalman'a "Bunlardan bilgin var mı?" demiş, Yalman da "Yok" demiş.
Sadece dedikodu. "Dedim, dedi", eee, hani kanıt?
Nerede bu Yalman'ın "Slayt halinde gördüm" dediği planlar?
Özkök ve Yalman, darbe planlarını gördükleri halde niçin darbeciler hakkında işlem yapmamışlar?
Suçluyu korumak suç değil midir?
Çeşitli teknik kuruluşların "2007 yılından önce hazırlanmış olamaz" dedikleri bu belgeleri 2004 yılında nasıl görmüş olabilirler?
"Gördüm" dedikleri bu planları gösteremedikleri taktirde sadece tertipçilerle işbirliği içinde oldukları anlaşılmış olur.
Bu planları Özkök'e kim vermiş?
Darbe planının slayt haline getirilmesi hangi darbede görülmüş?
Özkök ve Yalman slayt halindeki bu planları nereye koymuşlardır? İmha mı etmişlerdir? Askeri savcıya niçin vermemişlerdir? Her iki durumda da feci halde suçludurlar.
İmha edemezlerdi. Askeri savcıya da veremezlerdi. Gösteremezler de. Çünkü böyle planlar yoktu ve görmemişlerdi.
ZAMAN'ın haberi doğru ise, "Gördüm" diyerek tertibe alet oluyorlar.
Gerçek şu ki, 2003 yılında hazırlanmış olan herhangi bir plan yoktur, dolayısıyla gösteremezler.
Sanıkların ısrarlı isteklerine rağmen, mahkeme heyeti Özkök ve Yalman'ı niçin tanık olarak dinlemeyi ısrarla reddetmektedir?
Çünkü çapraz sorguda yalanlar ortaya çıkacaktır. Bunu göze alamıyorlar.