21 Mayıs 2011 Cumartesi

Kürt Açılımı Madde 2 : "Kürdistan" adı yasal hale getirilecek

Amerika'nın AKP'ye kabul ettirdiği Kürt Açılımı, seçimlerde yeteri kadar oy alınırsa yürürlüğe konacak.
AKP yeteri kadar oy alamazsa, bu açılım için
           Yeni CHP'nin içindeki Truva atları olan Fethullahçılar, Atatürk düşmanları ve Kürtçüler destek verecekler.
İlk Madde adı ordu olmayan Kürt Ordusu kurmaktı. İşte 2. Madde:
Önce dernek adları değişecek
+++++++++++++++++++++++++
Adının başında "Güneydoğu" vesaire olan özel dernek ve birlikler "Güneydoğu" kelimesini "Kürt" veya "Kürdistan" olarak değiştirecekler.
Aynı zamanda, yeni bölücü dernekler kurulacak.
İlk planda şu derneklerin öne çıkması planlanıyor:
Kürdistan Gençlik Birliği
Kürdistan İşadamları DerneğiKürdistan Din Adamları Birliği
Kürdistan sanatçılar Birliği
Kürdistan Yazarlar Birliği
Kürdistan İşçi Birliği
Sonra sıra yarı-resmi kuruluşlara gelecek
+++++++++++++++++++++++++++++++++++
Örneğin "Doğu Anadolu Belediyeler Birliği", adını n"Kürdistan Belediyeler Birliği" olarak değiştirecek.
Daha sonra adının başında "Kürt" veya "Kürdistan" olan 
          muhtarlar birlikleri
          sendikalar
          üretici dernekleri
          spor kulüpleri
          ticaret ve sanayi odaları        
                           kurulacak ve  bunlar federasyonlaşacak
Yer isimleri değiştirilecek
+++++++++++++++++++++
Cumhuriyet döneminde konulan yer isimleri büyük oranda değşştirilecek.
Hatta Selçuklu ve Osmanlı zamanında konulmuş olan yer isimleri bile değişimden nasibini alacak.
Örneğin Diyarbakır'ın adı, Asurlular dönemindeki adı olan "Amed" olarak değişecek.
İnsan isimleri değiştirilecek
+++++++++++++++++++++++
İsteyenler mevcut isimlerini dava açarak değiştirecek.
Yeni doğanlara, halen yapılmakta olduğu gibi, etnik isimler konulmaya devam edecek.
Ağlayan Adam planı çıtlattı
++++++++++++++++++++++
Bülent Arınç:
"Seçimden sonra, yaptıklarımızın 10 katını yapacağız"
diyerek planı açık etti.
İP Genel Başkan Vekili Gültekin:
"Arınç'ın açıklamaları AKP'nin Amerikan planını uygulayacağının açık itirafıdır."
CHP Milletvekili Rahmi Güner:
"Bu konuda AKP'nin Amerika ile gizli anlaşması olduğu açık.
Dünyanın her yerinde teröre karşı mücadele ettiğini söyleyen Amerika,
                                     Türkiye'nin Kandil'e operasyon yapmasını engelliyor.
Arınç'ın açıklamaları AKP-ABD işbirliğini doğruluyor.
CHP'nin tavrını ise anlamakta güçlük çekiyorum"

20 Mayıs 2011 Cuma

Kürt Açılımı Madde 1 : Türkiye'de Kürt Ordusu kurulacak

Eşbaşkan'ın da bir türlü açıklayamadığı
                Amerika'nın AKP'ye kabul ettirdiği Kürt Açılımı Maddelerini
                                                                                                 Aydınlık açıkladı:
Seçimlerde AKP yeteri kadar oy alırsa plan devreye sokulacak.
Plana göre, Kuzey Irak'taki peşmerge ordusu benzeri Kürt Ordusu kurulacak.
Gayet tabii bu oluşumun adına "ordu" denmeyecek.
Birinci ayak:
Belediye zabıtalarına geniş silah kullanma yetkisi verilecek, zabıta sayısı arttırılacak.
Zabıta kuvvetleri merkezi bir yapıya kavuşturulacak.
İkinci ayak:
Kürtçe konuşan nüfusun ağırlıklı olduğu illerde özel güvenlik şirketleri ağı oluşturulacak.
Bölgedeki özel şirketlerin koruma ihtiyacının çok üzerinde kişi bu güvenlik şirketlerine alınacak.
Finansman, örtülü bir şekilde belediyeler üzerinden sağlanacak.
Bu özel güvenlik şirketleri tek çatı altında toplanarak merkezi bir yapıya kavuşturulacak.
Bu merkezileştirilmiş zabıta ve özel güvenlik güçleri, daha sonra, "Kürdistan Güvenlik Güçleri" veya benzer bir ad altında birleştirilecek ve "kolluk gücü" olarak resmiyet kazanacak.
Yani adı ordu olmayan bir ordu kurulmuş olacak.
Kürt Ordusu kurulurken Türk Ordusu küçültülecek
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
TSK sayı olarak azaltılacak ve profesyonel ordu projesi dayatılacak.
Aynı zamanda Ergenekon Balyoz vesaire gibi tertiplerle itibarsızlaştırma girişimleri devam edecek.
Koruculuk dağıtılacak
+++++++++++++++++++
Koruculuk adım adım kaldırılacak. Korucular bölücü saflara katılacaklar.
"PKK ile mücadele eden Kürt" olgusu ortadan kaldırılacak.
Böylece "PKK terörü" yerine "Türk-Kürt savaşı" durumu meydana getirilecek.
Bölünmenin zemini işte böyle yaratılacak.
Güneydoğu Belediyelerine 35 bin silah verildi
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
GAP Belediyeler Birliği, Doğu Anadolu Belediyeler Birliği ve Van Gölü Belediyeler Birliği'ne bağlı 196 il ve ilçe belediyesine 2009 yılından bu yana 35 bin silah dağıtıldı.
Silahlar zabıta, belediye güvenlik elemanları ve belediyelerle bağlantılı resmi ve özel kurumların güvenlik elemanları arasında paylaşıldı.
Bu silahlı elemanların hepsi belediyelerin emri altında.
Örneğin Diyarbakır'da belediye ile bağlantılı 26 otel, 15 seyahat acentası, 31 ören yeri, 36 sanayi kuruluşu, 13 hastane, sağlık ocakları ve şantiyelerde her birinde yüzlerce güvenlik görevlisi çalışıyor, gerekli olan sayıdan çok çok fazla...
Silahları bölücü belediye talep ediyor,  
                         AKP İçişleri Bakanlığı hemen veriyor.
Kürt Açılımı'nın son sürat devam etmesi için 
                                            hizmette kusur edilmiyor.
Yandaş sivil toplum kuruluşları da can güvenliği bahanesiyle çok rahat silah alabiliyorlar.



Öcalan 1993 yılında gündeme getirmişti
++++++++++++++++++++++++++++++++++
Öcalan, gazetecilere, PKK'nın Güneydoğu'da bir tür jandarma ve polis gücü haline getirilmesi talebini açıklamıştı.
İşte o talep gerçekleştirilecek.
Bu plana Yeni CHP yönetimi de karşı çıkmayacak.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
CHP, 2001 Seçim Bildirgesi'ne:
"Avrupa Yerel Yönetimler özerklik Şartı'na Türkiye'nin koyduğu çekinceyi kaldıracağız"
diye yazdı.
Böylece Yeni CHP, yerel yönetimlere özerklik verilmesinin yolunu açacağını ilan etti.

15 Mayıs 2011 Pazar

ÖSYM Savcısı'nın Google palavrası

ÖSYM Savcısı "Şifre var ama kopye yapıldığına dair bir kanıt bulamadık" dedi.
Öğrenciler sınav kitapçıkları üzerine "Bu soruları mod medyan metodu ile çözdüm" diye not mu yazacaklardı.
 
Sınavdan önce öğretmenler arasında, öğrenciler arasında internette mod medyan ile ilgili yazışmalar oldu.
Aydınlık gazetesi bu yazışmalardan birkaçını yayımladı.
Savcı Bey eğer kanıt arasaydı, internetteki bu yazışmaları araştırırdı.
 
Araştırdı mı Savcı Bey?
Bu yazışmaları yapanları bulup sorguya çekti mi?
"Mod medyan sorulacağını kimden duydunuz" diye sorguladı mı?
Bu yazışmaları yapanların evini sabahın köründe basıp aradı mı, bilgisayar hard disklerine el koydu mu?
Cep telefonu ile kimlerle konuştuklarını, mesajlaştıklarını araştırdı mı?
Mod medyanı kimlerden duyduklarını öğrendi mi? Onları bulup, onların kimlerden öğrendiğini araştırıp bu şekilde ip ucunu takip ederek esas elebaşıya ulaşmaya çalıştı mı?
Hayır, hayır, hayır. Böyle yazışmalar olduğunu bile görmezden geldi.
 
Sınavdan önceki tarihlerde internette mod-medyan kelimesini araştıranların listesini çıkardı mı, onları sorguya çekti mi, bu kelimeyi niçin aradıklarını sordu mu, konuyu kimlerden öğrendiklerini araştırdı mı?
Hayır, yapmadığı gibi, "Sınavdan önce mod medyan internette aranmamış" diyerek gerçek dışı beyanda bulundu takipsizlik kararında... Utanmadan...
 
Cin Ali'nin ve ÖSYM çalışanlarının, METEKSAN çalışanlarının evlerine sabahın köründe baskın yaptı mı?
Hard disklerine el koydu mu? Telefon konuşmalarını araştırdı mı? Kimlerle konuştuklarını araştırdı mı?
Delilleri karartmalarını önlemek için gözaltına aldı mı?
Hiçbirini yapmadı. Peki, kanıt vahiy yoluyla yukarıdan bir yerlerden mi gelecek?
Bir araştırma yapmazsan, tabii ki kanıt bulamazsın.
 
Gelelim Google palavrasına:
Savcı Bey takipsizlik kararında:
"Google verilerine göre mod medyan aramaları sınavdan sonra en yüksek serviyeye ulaşmış.
Dolayısıyla sınavdan önce böyle bir araştırma olmadığı için, mod medyan şifresinin duyulmadığı anlaşılmıştır"
gibi bir palavra atmış, daha doğrusu saçmalamış.
 
Olayın iki yönü var.
Birinci yönü, Yılmaz Özdil 30 Nisan'da açıklamıştı:
İşte yazısında verdiği Google grafiği:
Özdil şöyle yazıyor:
 
Şifre var, faydalanan yoksa...
Bu ne?
*
Google’a girin, “google trends” yazıp, tıklayın, açılan sayfanın “kelimeyi ara” bölümüne “mod medyan” yazın, bi grafik çıkıyor, sağ üst köşedeki “ülkeler” bölümünden Türkiye’yi seçip, ülkelerin hemen yanındaki “zaman” bölümünden “son 12 ay”ı tıklayın... Bu çıkıyor.
*
Mod medyan kelimesinin, son 12 ay içinde, Türkiye’den aranma istatistiği.
*
“Jan 2011” çizgisi, yılbaşı...
İlk dilim şubat ayı, ikinci dilim mart ayı, “Apr 2011” çizgisi, Nisan ayının başı.
*

Evet, işte Özdil'in açıkladığı grafik bu.
2010 yılında mod-medyan kelimesi hiç aranmamış. 2011 Ocak ve Şubatta da hiç aranmamış.
7 Mart 2011'de arama başlıyor, 14 Mart'tan sonra ise arama jet hızı ile yükseliyor, sınav tarihi olan 27 Mart'a kadar yükselmeye devam eden arama 31 Mart'ta tepe (zirve) yapıyor.
5 Nisan'a kadar jet hızı ile düşüyor.
 
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun, Sayın Savcı'nın "Sınavdan önce mod medyan aranmamış" beyanını yukardaki grafikle karşılaştırın.
İnternet kullanma yetkisi sadece savcılıkta olsaydı, Sayın Savcı'nın bu aldatma girişimi mantıklı olabilirdi.
Fakat her vatandaş internete girip yukardaki araştırmayı yapabilir, kaldı ki Özdil bunu önceden gazetede açıklamış.
 
Savcının "Kanıt bulunamadı, öyleyse kopye yok" beyanı bu yüzden kabul edilemez.
Sınavdan önce internette mod-medyan hakkında yazışmalar ve yukardaki grafiktan ala kanıt mı olur?
 
Ama bu kanıtlar olmayabilirdi.
Kopye planı, bu şifrenin haber verildiği öğrencilerin ağızlarını sıkı tutmaları ve bu planın duyulmaması hesabı ile yapılmıştı.
Ama çocuklardan veya velilerinden bir veya birkaçı ağzını tutamadı, 7 Mart itibariyle mod medyan söylentisi yayılmaya başladı.
Fakat bu durum olmayabilirdi.
Şifreyi öğrenenler ağızlarını kapasalardı, konu internete de düşmeyecekti. Google aramaları da olmayacaktı.
Demek istiyorum ki, Sayın Savcının Google palavrası doğru olmuş olsa bile, bu, kopye olmadığını göstermeyecekti.
Konu internete düşmemiş olsa idi bile, savcının görevi, "Şifre konmasının nedeni kopye çekmektir" düşüncesi ile başta Cin Ali olmak üzere bütün ÖSYM ve METEKSAN çalışanlarının evlerine baskın yapıp hard disklerine el koymak, telefon konuşmalarını incelemekti.
Ama hiçbirini yapmadı. Kanıt bulmak için kılını bile kıpırdatmadı.
Cin Ali'nin koluna girip METEKSAN'da araştırma yaptı sadece. Yani şüpheli (sanık) ile Savcı birlikte kanıt aradılar.
İşte ileri demokrasi bu... :)))
*********
 

Komutanların seçilmesi niçin önemli?

Cumhuriyet Güçbirliği Asker Adayları:
E. Orgeneral Çetin Doğan - İstanbul 2
E. Korgeneral Yaşar Müjdeci - İzmir 1
E. Korgeneral Erdoğan Karakuş - Ankara 2
E. Kıd. Albay Hasan Atilla Uğur - Antalya
E. Albay V. Ertek Gürpınar - Gümüşhane
E. Yarbay Recai Alkan - Kocaeli
E. Binbaşı Zafer Şen - Tekirdağ

 Türkiye ve bölgedeki önemli gelişmeler nedeniyle
    Komutanlarımızın Meclis'e girmesi özel bir anlam ve önem kazanmıştır

  Ergenekon tertibi, ABD emperyalizminin
              öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yaptığı 
                                             tarihsel önemde bir operasyondur.  
     Devamını düşünürsek, Irak’ın işgalinden çok daha büyük sonuçları olacaktır!

  Silahsız kalan millet, bugünkü Ortadoğu koşullarında ayak altında kalır.
                                   Geri kalan her şey teferruattır; güzel Türkçeyle ayrıntıdır.

  Bu sürece yaralı ve morali kırılmış bir Orduyla girmenin bedelini 

                                               yalnız Ordu değil, öncelikle millet ödeyecektir.

  Komuta kademesi, bugüne kadar,
                    bir yabancı devletin (Amerika'nın) Türk Ordusuna
                                      kendi ülkesinde yaptığı operasyona karşı koymamıştır. 
      Bu teslimiyetçi tutum elbette devam etmeyecektir.
                                                              Bu kez, halk Orduyu kurtaracaktır.

  Bugün yalnız Silivri ve Hasdal’daki komutanlar esir değildir;
                     silah arkadaşlarını düşmana teslim eden Genelkurmay, 
                           içerdeki arkadaşlarından çok daha ağır esaret koşullarındadır.

  Cumhuriyet Güçbirliği, süngüsü düşmüş bir Orduyla 
                                            bu sürece karşı konamayacağını,  
                                                    milletin başına neler geleceğini bilmektedir. 
     Bu bilinçle savaş cephesine stratejik bir yığınak yapmıştır.

  Cumhuriyet Güçbirliği Bağımsız Milletvekili Adayı Komutanlarımıza oy vermek,
                Türk Ordusunu esaretten kurtarmak için somut ve öncelikli görevdir.

  Emperyalist oyunu bozmak, böyle olur.
********
İzmir 2. Bölge Cumhuriyet Güçbirliği Bağımsız Milletvekili Adayı Doğu Perinçek'in açıklamasının satırbaşlarıdır
Açıklamanın tümü için tıklayınız:
*********

E. Tümg. Osman Özbek: "Oyum E. Albay Hasan Atilla Uğur'a"


E. Tümg. Osman Özbek,
Cumhuriyet Güçbirliği Bağımsız Milletvekili Adayı E. Alb. Hasan Atilla Uğur lehinde seçim çalışmaları yapmak üzere Antalya'ya gitti.
E. Albay Hasan Atilla Uğur'un Konyaaltı Seçim Merkezi'nde konuşan Özbek şunları söyledi:
"Yıllarca CHP'ye oy verdim.
Bu seçimlerde oyumu Silivri'deki kahramanlara vereceğim"
"Milletvekili adaylarını Amerika, cemaat, TÜSİAD ve MÜSİAD belirliyor.
Halkımız ise Silivri'deki kahramanları ve Antalya'nın yüz akı Atilla Uğur'u seçecek."
"Amerika'nın gösterdiği adaylar mı, 
                        yoksa kendi evladın mı?
Antalya, evladına sahip çık"
*********
Pakize Uğur da, yaptığı konuşmada, eşi Atilla Uğur'un Silivri'den gönderdiği mektubu okudu:

"Sevgili Antalyalılar,
Hasan Atilla uğur 28 yıl vatanına, ülkesine hizmet ettikten sonra 
emperyalizmin ve hainlerin tutsağı olarak Silivri'de esir tutulmaktadır.
Yıkın bu yalan dünyanın duvarlarını! Bir kere daha gösterin gücünüzü.
Kahraman Antalya halkı, sandığa gidin, oyunuzu Atilla Uğur'a verin.
Bitirin Cumhuriyet'in tutsaklığını. Türkiye'nin kaderini değiştirin."
*********

  *********

14 Mayıs 2011 Cumartesi

E.P.Kd.Alb Cumhur UTKU : "Oyum Güçbirliği'ne.."


 
 
Geçtiğimiz iki genel seçimde olduğu gibi vatanını seven bazı arkadaşlar gene şöyle demektedir: 
"Gönlüm Cumhuriyet Güçbirliği adaylarında, ama boşa gitmesin diye oyumu Yeni CHP'ye vereceğim."

Yanlış ve yanıltıcı değerlendirme!

Seçim bölgemde demokratlıktan uzak ve de büyük olan partilerin oyumu iç etmesine göz yummayacağım.
Bunun için oyumu, Cumhuriyeti TBMM'de savunabilecek
   özgür ve bağımsız Cumhuriyet Güçbirliği adayına vereceğim.
Sevgiyle ve saygıyla selamlarım!

Cumhur UTKU
Em. Piyd. Kıd. Alb.

Kitapları:
Devrimin Çoban Yıldızı Mustafa Necati
Cumhur Utku
Gürer Yayınları
14'lerden Suphi Karaman'a İhtilal Mektupları
Cumhur Utku
Kaynak Yayınları
Piyade Kıdemli Albay Cumhur Utku, 1947 yılında İzmit'de doğdu. 1959 yılında Selimiye'ye girdi, Kuleli Askeri Lise ve 1967 yılında Harbiye'den mezun oldu. Yurt içi ve yurt dışı muhtelif birliklerde komutanlık ,yöneticilik ve öğretmenlik yaptı.1998 yılında emekliye ayrıldı.TSK Mehmetçik Vakfı ,1967 Harbiye Mezunları Sosyal Yardım Vakfı Kurucu Yönetici olarak görev yaptı . 2006 yılında “14’lerden Suphi Karaman’a İhtilal Mektupları” adlı belgesel kitap yayınladı.
(1959 giriş 1nci sınıf 14.ncü kısım. Yaka No:789)
*********

  

Mod-Medyan metodu. ÖSYM şifresinin bütünlüklü şekli

Mod-Medyan metodu. ÖSYM şifresinin bütünlüklü şekli
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat    13 Mayıs 2011

Meğerse ben Bütünsel Mod-Medyan Metodu'nun bir kısmını (Çembersel Mod-Medyan'ı) biliyormuşum.
Bu kısmi bilgimi kullanarak 35 matematik sorusundan 21 tanesinin cevabını kolayca bulmuştum.

ODTÜ Kriptoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melek Diker Yücel dün akşam Ulusal Kanal'da metodun bütünlüklü şeklini açıkladı.

Şifrenin bu bütünlüklü şekli (Bütünsel Mod-Medyan) uygulanırsa, cevap anahtarları sayısal olarak dizilebilen
35 matematik sorusundan 31 tanesi
15 fen sorusundan 12 tanesi
13 sosyal sorusunun tamamı
6 Türkçe sorusunun tamamı
soruları okumadan sadece cevap anahtarına şifreyi uygulamak suretiyle çözülebiliyor.

*********

Savcı Bey, "takipsizlik" kararında:
 "29 matematik sorusu sayısal olarak dizilebiliyor ve şifre ile sadece 18 tanesi çözülebiliyor,                                                             
şifre uygulandığında diğer 11 sorunun cevabı yanlış çıkıyor.
Bu da öğrenciye bir avantaj sağlamaz" diyor.


*********

Halbuki 29 değil, 35 matematik sorusunun cevap anahtarları sayısal olarak dizilebiliyor.
Savcı Bey herhalde bir matematikçiye danışmamış.
Ayrıca, Bütünsel Mod-Medyan Metodu (yani ÖSYM'nin kullandığı şifre) uygulanınca cevabı yanlış çıkan matematik sorusu 11/29 değil 4/35.

Buradan da anlıyoruz ki, Savcı Bey Üniversitelerin Kriptoloji Bölümleri ile hiç temas kurmamış, Mod-Medyan'ın benim de bildiğim ve uyguladığım kısmi bir şeklini (Çembersel Mod-Medyan) uygulamış, onun için 11 sorunun cevabını yanlış bulmuş. Yani Savcı Bey Bütünsel Mod-Medyan Şifresi'ni bilmiyor (!)...

*********

Savcı Bey ayrıca, sadece matematik sorularına bakmış.
Bütünsel Mod-Medyan Şifresi ile çözülebilen fen, sosyal ve Türkçe sorularından da habersiz Sayın Savcı.
Aslında haberli de, bunun sürgünü var, tenzil-i rütbesi var, kaseti var, daha olmadı Silivri'si var, ne yapsın Sayın Savcı. Onu kınamıyorum.

Kaldı ki, Savcının dediği doğru bile olmuş olsa, 11 yanlış cevap 2.75 doğru cevabı götürür, 18 doğru cevaptan geriye 18-2,75=15,25 doğru cevap kalır ki, bu da çok büyük bir olaydır.
"Avantaj sağlamaz" da ne demek? Çocuk mu kandırıyor sayın Savcı?


*********

Bütünsel Mod-Medyan Metodu (şifresi)
+++++++++++++++++++++++++++++++++

Örneklerle açıklayalım:

matematik örnek 1
++++++++++++++++
Sorulardan birinin cevap anahtarı (şıkları) şöyle:
a) 115      b)110    c)95    d)105     e)100

Bütünsel Mod-Medyan Metodu ile çözüm:
Bu cevap şıklarını küçükten büyüğe doğru 1-2-3-4-5 olarak numaralandırıyoruz:

a) 115      b)110    c)95    d)105     e)100
                  4          1                      2

Şimdi de, bu numaralarda 53 veya 325 sayılarını bulabilir miyiz diye bakıyoruz.
Eğer bulabilirsek, doğru yanıt 3 ile numaralandırdığımız d şıkkı olacaktır
(53 veya 325 bulamazsak, doğru cevap 3 ile numaralandırdığımız şıkkın iki solundaki şık olacaktır)
4  1  3  2

53 hiç olamaz. Çünkü 5'in arkasında 4 var. Bu olasılığı geçiyoruz.

Şimdi 325 arayacağız.
En sonda 3 ve 2 görüyoruz. Arkasına 5 gelirse 325'i bulmuş olacağız.
En baştaki 5'i en sona atarsak şu diziliş oluşuyor:
4  1  3  2  5
İşte 325 dizilişini elde ettik.
Bu durumda doğru cevap 3 ile numaralandırdığımız d şıkkı, yani 105'dir.

Bu bütünsel metod kullanıldığında, sayısal olarak büyükten küçüğe dizilebilen bütün soru şıklarında cevap %90 doğru olarak bulunuyor.

35 matematik sorusundan 31'inin cevabı doğru olarak bulunabiliyor, yani %90...
Ben önceden bu şifrenin bir bölümünü, Çembersel Mod-Medyanı biliyordum. Onun için 35 sorunun 31'ini değil, sadece 21 tabesini çözebilmiştim.

Çembersel metodu ugulayayalım:

a) 115      b)110    c)95    d)105     e)100     Şıkları küçükten büyüğe dizelim:
     95          100     105       110       115     Çakışma olmadı, en sondaki sayıyı en başa alalım:
    115           95     100       105       110     İki sayı çakıştı, tek sayı çakışsa idi o sayı doğru cevap olacaktı.
                                                                Çembersel metodla bu sorunun cevabını bulamadık.)

matematik örnek 2
++++++++++++++++

cevap şıklarını küçükten büyüğe doğru 1-2-3-4-5 olarak numaralandırıyoruz:
a) 8     b)10    c)6     d)4     e)2   
    4        5        3        2        1

Önce 53 arıyoruz
5  3  2  1           

 Evet, 53 var. Öyleyse doğru cevap  3 ile numaralandırdığımız c şıkkı yani 6

(Bu soruyu Çembersel Mod-Medyanı uygulayalım:
8   10      4    2     Şıkları küçükten büyüğe dizelim:
2    4    6    8   10    Çakışma oldu. Doğru cevap, çakışan sayı olan 6
                               Demek ki Bütünsel Mod-Medyan ile bütün soruların cevabı bulunabiliyor, Çembersel ise hepsini çözmüyor)

matematik örnek 3
++++++++++++++++
cevap şıkları:

a)11     b)12     c)14    d)13     e)10   
    2         3         5         4          1


Şimdi de, bu numaralarda 53 veya 325 sayılarını bulabilir miyiz diye bakıyoruz.
2  3  5  4  1         5'den sonra 4 geldiği için 53 olamaz
                          3'den sonra 5 geldiği için 325 de olamaz

53 veya 325 bulsaydık, doğru cevap 3 ile numaralandırdığımız şık olan 12 olacaktı. Bu durumda değil.

Bu durumda, doğru cevap, 3 ile numaralandırdığımız şıkkın iki solunda olan şıktır.
3 ile numaralandırdığımız b şıkkının bir solunda a şıkkı, onun da bir solunda e şıkkı var.
Doğru cevap e şıkkı, yani 10

bir örnek de tarih sorularından
++++++++++++++++++++++++++

Bu defa soruyu yazalım ki, daha eğlenceli olsun
"Trabzon'da Kurtuluş Savaşı sırasında isyan çıkaran azınlıklar aşağıdakilerden hangisi veya hangileridir"
I  Arap
II  Ermeni
III Rum

Cevap şıkları:
a)II ve III      b)II     c)III     d)I ve III     e)I

Romen rakamı ile yazılmış olan I, II ve III sayılarını ondalık rakamlarla yazalım:


a)II ve III      b)II     c)III     d)I ve III     e)I
   2 ve 3        2        3       1 ve 3         1      rakamların arasındaki "ve" sözcüklerini atalım
     23           2        3          13           1      Şimdi Bütünsel Mod-Medyan Şifresi uygulayalım:
                                                               küçükten büyüğe doğru 1-2-3-4-5 olarak numaralandırıyoruz:
     5             2        3           4            1


Şimdi de, bu numaralarda 53 veya 325 sayılarını bulabilir miyiz diye bakıyoruz.
5'ten sonra 2 geliyor, 53 yok.  3'ten sonra 4 geliyor, 325 de yok.
Demek ki doğru cevap, 3 ile numaralandırdığımız şıkkın iki solunda olan şıktır.
3 ile numaralandırılan şık c, iki solundaki ise a. Demek ki doğru cevap a.
a şıkkına bakıyoruz: II  ve III yani Ermeni ve Rum.
Demek ki Trabzon'da Ermeni ve Rumlar isyan çıkarmış, Araplar isyan çıkarmamış.

Gayet tabii, Trabzon'da Arap azınlık yok ki isyan çıkarsın.
Bu soruya Mod-Medyan uygulayan yandaşın aklına şaşayım.
YGS sınavına giren öğrencilere bu soruyu sorarak onlara geri zekalı muamelesi yapan ÖSYM çalışanlarına da en derin saygılarımı sunarım.
**********