19 Mayıs 2017 Cuma

Türker Ertürk'ün Mao düşmanlığı ayıbı - İkinci Bölüm

Türker Paşa Maoculuk deyip duruyor da, Marksist söylemde Maoculuk diye
bir şey olmadığından habersiz. CIA tarafından "Maoculuk" adı altında önüne
koyulan Mao düşmanlığını afiyetle yiyor.

Bilimsel sosyalistler hiç bir zaman kendilerini "Maocu" olarak adlandırmadılar.
Bu adlandırma, Kruşçev - Brejnev döneminde SBKP (Sovyetler Birliği Komü-
nist Partisi) ve TKP (Türkiye Komünist Partisi) tarafından devrimcileri suçla-
mak amacıyla üretilmişti. CIA ve bilumum gerici tayfası da bunu benimsedi.

Marksizm ve Leninizm oluyor da Maoizm neden olmuyor? Kısaca görelim:


**********
Marksizm, kapitalizmin yükseliş döneminin bilimsel olarak incelenmesi sonu-
cunda devrimin nasıl olacağını öngördü. Sosyalist devrim, kapitalizmin ve do-
layısıyla işçi sınıfının en güçlü olduğu Batı ülkelerinde gerçekleşecekti.


**********

Fakat kapitalizmin ilerleyişi dümdüz gitmedi. Sanayide ilerleyen Batı ülkeleri
henüz kapitalizme geçememiş, yani sanayileşmemiş, feodal ve hatta ilkel
toplum dönemlerini yaşayan ülkeleri - bölgeleri (Asya, Afrika ve Latin Ame-
rika'yı) işgal ve sermaye ihraç ederek sömürmeye başladı. Buna emperyalizm
diyoruz. Böylece serbest rekabete dayanan kapitalizm dönemi bitmiş, emper-
yalizm dönemi başlamış oldu.

Bu dönemi Lenin inceledi. Şu sonuca vardı: Batı ülkeleri, emperyalist politika-
lar sonucu Doğu ülkelerinden elde ettikleri gelirin bir kısmını kendi işçilerine
vererek isyan etmelerinin önüne geçmişlerdi. Bu yüzden devrim artık Batı ül-
kelerinde değil, emperyalist işgal ve sömürü altındaki Doğu ülkelerinde ola-
caktı. İşte bu yeni dönemin, emperyalizm döneminin Marksizmi Leninizm olu-
yordu.

Marksizm döneminde dünya işçi sınıfı ve burjuvazi (sermaye sahipleri) olarak
ikiye bölünmüştü ve devrim işçi sınıfının devlet iktidarını sermaye sınıfının  elin-
den alması yoluyla gerçekleşecekti.

Dünyanın emperyalist ülkeler ve ezilen milletler olarak ikiye bölündüğü emper-
yalizm döneminde ise devrim artık bu şekilde olmayacaktı. Ya nasıl olacaktı?
Devrim, ezilen ülkelerdeki tüm milli sınıfların (işçiler, köylüler, milli sanayici ve
tüccarlar, ve hatta feodaller) birleşerek ülkelerini bağımsızlığa kavuşturmaları
ve emperyalist sömürüye son vermeleri yoluyla olacaktı. İşte emperyalizm
döneminin Marksizmi olan Leninizm böyle formülleştirildi. Bu formülü doğru
kabul edenlere de Marksist - Leninist denildi.

Lenin, "Dünya Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmıştır" diyordu. Yani "Emperyalist
ülkeler ve ezilen milletler"

Emperyalizm döneminin ilk devrimini Türkiye'de Atatürk yaptı. Tüm milli sınıfları
birleştirerek emperyalistleri ülkesinden kovdu. Atatürk de dünyanın ikiye bölün
mesi konusunda Lenin ile aynı fikirde idi. Bundan dolayı, Atatürk'ün çıkardığı
Hakimiyet-i Milliye gazetesinin Yayın Yönetmeni olan
Falih Rıfkı (Atay) Bey
"
Leninizm ve Kemalizm, bütün halk kitlelerinin özgürleştiği, yeryüzünde yeni
bir düzen kurulduğu güne kadar
birlikte gelişecektir" diye yazıyordu.

**********

Şimdi gelelim
Mao'nun yaptığı katkıya:

Eskiden, üretim araçlarının devletleştirilmesinden sonra, yani fabrikaların ve
her türlü üretim araçlarının burjuvazinin elinden alınmasından sonra, yani
burjuva sınıfı mülksüzleştirilerek yok edildikten sonra (kişileri öldürerek değil,
üretim araçlarını ellerinden alarak sınıfı yok etme anlamında) kapitalizme geri
dönüşün mümkün olmadığı sanılıyordu.

Deniyordu ki: İşte, devleti Komünist Partisi yönetiyor, üretim araçları da dev-
letin malı oldu. Sermaye sahiplerinin elindeki fabrikalar, paralar, topraklar hep
alındı. Parası, fabrikası, silahlı kuvvetleri yok. Nasıl gelip de fabrikaları devle-
tin elinden geri alabilecek??

Fakat Mao, süreci bilimsel olarak tahlil etti.
Üretim araçları ellerinden alınan eski burjuvaziden tehdit gelemezdi, ama
esas tehdit, Komünist Partisi içindeki kapitalist yolculardan geliyordu.

Mao, SBKP'nin (Sovyetler Birliği Komünist Partisi) Stalin'den sonra gelen
yönetimlerini, uyguladıkları ekonomik ve sosyal politikaları ve dış siyasetlerini
tahlil etti ve partinin üst kademesinin revizyonistlerin, yani kapitalist
yolcuların eline geçtiğini saptadı. Yöneticiler bir süre sonra sosyalizmi inkar
edecek ve kapitalizme geçeceklerdi.

Yani, sosyalizm süreci boyunca geri dönüş tehlikesi vardı. Eskiden yok
sanılıyordu.

Türkiye'de Perinçek gurubu Mao'nun tezlerini inceledi, Sovyetlerin tezleri ile
karşılaştırdı, mevcut durumu inceledi ve Mao'nun haklı olduğu kanaatine
vardı.

Mao'nun tezi bilimseldi. Çünkü atmasyona değil, somut durumun tahliline
dayanıyordu. Bütün göstergeler Sovyetlerin hızla kapitalizme yöneldiğini
gösteriyordu.
Başını İGD ve TKP'nin çektiği diğer sol guruplar, bu tezi şiddetle reddettiler.
Perinçek'i "Sovyet düşmanı, sosyalizm düşmanı" ilan ettiler.

"Hayır, asla, sosyalist bir ülke tekrar kapitalizme dönemez, bu mümkün de-
ğil, olamaz, bunu söyleyenler haindir" diye yaygara kopardılar.

Sovyetler Birliği yöneticilerinin aslında sosyalist olmadıklarını, kapitalizm
yolcusu olduklarını açıklayan Perinçek gurubunu suçlamak için Moskova
Radyosu'nun o yıllarda kullandığı
 "Maocu Bozkurtlar" tanımlaması, CIA
dahil tüm gerici odakların Aydınlıkçılara yönelttiği "Maocu" suçlamasının
kaynağıdır.
**********
İşte Mao'nun Marksizme yaptığı katkı budur. "Sosyalizme geçtik, artık kapi-
telizme geri dönüş olmaz" diye yan gelip yatmamalı, devrimi ilerletme yo-
lunda ciddi olarak çalışmaya devam etmeliyiz. Aksi halde sermaye sınıfı-
nın ve emperyalizmin adamları partiye sızar, hatta yönetimini ele geçirir ve
ülkeyi kapitalizme geri döndürür.

Ancak  Mao'nun bu katkısına Maoizm diyemeyiz. Her katkı bir "-izm" olmaz.
Çünkü emperyalizm yenilmedi, hala var. Hala emperyalizm dönemindeyiz.
Onun için Leninizmin tahlili hala geçerlidir. Leninizm dönemi devam ettiği
için, emperyalizm ortadan kalıp yeni bir dönem başlamadığı için, yeni bir
"-izm" olmaz. Yani Maoizm olmaz. Bilimsel sosyalistler Mao'nun bu katkısını
"Mao Zedung Düşüncesi" olarak adlandırıyorlar. Başka bir şey de denilebilir
ancak Maoizm (Maoculuk) denmez.


Sayın Türker Ertürk Marksizmi bilmediği için CIA'nın "Maocu" palavralarını
doğru zannediyor.


**********

Bilimsel bir tez kabul edilmiştir. Daha sonra hayat bu tezin doğru olduğunu
kanıtlamıştır. Gorbaçov ile birlikte sosyalist sistem yıkılmış, üretim araçları
devletin elinden alınarak özel kişilere verilmiş, yeni bir burjuva sınıfı
yaratılmıştır.

Gorbaçov günün birinde "Sosyalizm artık bitti, kapitalizme geçiyoruz, Sov-
yetler Birliği'ni de dağıtıyoruz. Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve
diğerleri başının çaresine baksın." deyiverince Perinçek gurubuna yıllarca
küfür eden sözde sol gurupların nefesi kesildi. Bunların hepsi önce Atatürk
düşmanı, daha sonra da PKK yandaşı olarak emperyalizm cephesinde
yerlerini aldılar. Bazıları Avrupa Birlikçi oldu. Özalcı oldu. TKP Genel Baş-
kanı Gorbaçov'un izinden giderek sosyalizmden vazgeçtiğini ilan etti.

Böylece, Mao'nun tezinin bilimsel olarak doğru olduğu anlaşıldı. Fizik
biliminde, kimya biliminde nasıl kanunlar varsa, örneğin Newton ve Lavazye
gibi bilim adamları bu kanunları bulmuş iseler, Mao da sosyal bilimler
alanında geçerli bir kanun bulmuştu: Gereken uyanıklık gösterilmezse,
komünist partisinin yönetimi kapitalistlerin eline geçer ve ülke sosyalizmden
kapitalizme geri döner.

Maoculuk denen şey budur. Eğer buna Maoculuk deniyorsa, Perinçek
gurubu hala Maocudur.
Çünkü, bilimsel bir tez önce kabul sonra red edilebilir mi?

Hatta bütün dünya Maocudur. Çünkü artık hiçbir Allah'ın kulu "Hayır,
sosyalizmden kapitalizme geri dönülemez" dememektedir. Diyemez, çünkü
önünde Sovyetler ve Doğu Avrupa örneği var. Bu gerçeği sosyalizmden geri
dönüş olmadan önce gördüğü için mi Perinçek gurubuna Maocu deniliyor?
Olayı herkesten önce görmek suç mu oluyor?

Mao'nun "Sosyalizmden kapitalizme geri dönüş olabilir" bilimsel tezini kabul
eden kişi Maocu mu olur?
Kopernik'in bilimsel tezlerini kabul eden kişi Kopernikçi mi olur?
Görelilik kuramının bilimsel bir tez olduğunu kabul eden kişi Aynştayncı
mıdır?

Bu anlamda Atatürkçülük ile Mao'nun tezini kabul etme arasında ne gibi bir
karşıtlık vardır?
Atatürkçülerin bilimsel tezleri incelemesi ve doğru olanları kabul etmesi
yasak mıdır? Atatürk "Benden sonra sosyal bilimler alanında yapılacak
keşifleri kabul etmeniz yasaktır" mı demiştir?

"Hayır efendim, geri dönüş imkansızdır" deyip kafamızı kuma gömüp sonra 
da Gorbaçov'a mı çarpsaydık?

Devrimciler, her devrimciyi kabul ederler ve saygı duyarlar.
Ama bu demek değildir ki, saygı duyuyorlar diye onların yaptıklarını taklit
etmek isterler. Böyle bir şey yok.

Rus devrimini kabul etmemiz, kızıl ordu kurup Çarlık generalleri ile savaş
yapmamızı gerektirmez.
Mao'yu kabul etmek demek, Mao gibi kızıl ordu kurup uzun yürüyüşe çıkmak
ve Japonlarla çarpışmak değildir.
Kastro'nun bir devrimci olduğunu kabul etmek, onun yaptığı gibi bir gerilla
gurubu kurup Silifke sahillerinden ülkeye çıkartma yapmamız gerektiği
anlamına gelmez.
Mümkün de değildir zaten.

Bütün bu yukarıda saydığım devrimler, başka zamanların, şartları değişik
olan başka ülkelerin, başka toplumsal düzenlerin devrimleridir.

Biz dünyadaki bütün devrimcileri kabul ederiz, onların bilime yaptıkları
katkılar varsa kabul ederiz, ama biz Türkiye'nin devrimcileriyiz, Yeni
Osmanlı'lardan, Genç Türkler'den, Meşrutiyet Devrimlerinden, Cumhuriyet
Devrimi'nden gelen bir geleneğin takipçileriyiz. Her ülkenin devriminin farklı
olması gibi, bizim ülkemizin devrimi de farklıdır ve tüm devrimcilerin,
yurtseverlerin Atatürk Devrimleri etrafında birleşmesi ile başarıya ulaşabilir.

Hikmet Kıvılcımlı'nın Vatan Partisi (1954) programından bugünkü Vatan
Partisi programına kadar tüm 
devrimci parti programları Cumhuriyet
Devrimlerini koruma ve tamamlama, ülkemizi tekrar tam bağımsızlığa
kavuşturma ana fikrine dayanmaktadır.
Bu, ayrı bir yazı konusudur.

Gericilerin şantajına boyun eğip Lenin düşmanlığı, Mao düşmanlığı, Çe
Gevara düşmanlığı, Fidel Kastro düşmanlığı, Ho Şi Min düşmanlığı, Kim İl
Sung düşmanlığı, Cemal Abdülnasır düşmanlığı, Huari Bumedyen
düşmanlığı, Esad düşmanlığı, Çavez düşmanlığı yapmayacağız. Çünkü
başka ülkelerin devrimcilerine düşman olan, önünde sonunda kendi
ülkesinin devrimcilerine de düşman olur.

**********

Şimdi bakın E.Tuğamiral Türker Ertürk ne diyor:

"Maoculuk Türkiye'ye doğudan değil, batıdan geldi. Amaç; yükselen
sol hareketi bölmek ve güçsüzleştirmekti. Anti-Amerikancı söylemler
bu yalın gerçeği değiştirmez"


Bakınız:

Türker Ertürk: Perinçek yine saçmalıyor   14 Mayıs 2017
http://odatv.com/haydi-oradan-bre-gafil-1405171200.html


Hangi yükselen sol hareket?

NATO'ya ABD'ye, Avrupa Birliği'ne köleliğini ilan eden sosyal demokrasi mi?

"Tek yol devrim" diye eline silah alıp sözde gerillacılığa soyunanlar mı?

Sağ ve diğer sol guruplardaki insanları öldürmeyi solculuk sananlar mı?

"Silahları bırakın" diyerek adam öldürenleri Aydınlık gazetesinden tüm halkımı-
za açıklayan Perinçek gurubunu "İhbarcılar, devrimcileri ihbar ediyorlar" diye
suçlayıp katilleri savunanlar mı?


"Atatürk neden sosyalist devrim yapmadı" diye akılları sıra sözde Atatürk
eleştirisi yapan sahte solcular mı?

"Yaşasın Sovyetler Birliği" diye bağırıp devrimcilere savaş ilan edenler mi?

Sayın Ertürk, hangi yükselen sol hareket, lütfen isim vererek bizi aydınlatır
mısınız? Hangi sol hareket yükseliyordu da biz o hareketi böldük.


Ne kadar ayıp ettiğinizin farkında mısınız?

**********

Sayın Türker Ertürk, aynı yazısının devamında diyor ki:

"Doğu Perinçek, 1980 öncesi sol hareket içinde hedef gösterirdi."

Demek ki Sayın Türker Ertürk, hem sağcıları hem de kendi gurubundan
olmayan solcuları öldüren sözde solcu katillerden yanadır. Doğu Perinçek
gurubunun Aydınlık gazetesinde bu katilleri halkımıza açıklamasını "sol
hareket içinde hedef gösterirdi" diye karalamaktadır. O dönemde katilleri
ihbar ettiğimiz için bizi "ihbarcı" olarak suçlayan katil yardakçılarının ağzı
ile konuşmakta, katilleri ihbar etmeyi "hedef gösterme" sanmaktadır.

Sayın Türker Ertürk, kimlerin yanında kimlere karşı savaş açtığınızın farkın-
da mısınız? O dönem katilleri halkımıza açıkladığımız Aydınlık gazetesi nüs-
halarını hiç gördünüz mü? Eğer görse idiniz, eminim ki bu hayret verici suç-
lamayı yapmazdınız.

Araştırmadan, incelemeden CIA tarafından önünüze konulan palavraları
sanki işin içinde imiştiniz de biliyormuşsunuz gibi tekrarlamakla ne kadar
ayıp ettiğinizin farkında mısınız? 

**********
arşiv : 

Türker Ertürk'ün "Maocu Perinçek" ayıbı - Birinci Bölüm   16 Mayıs 2017 
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/05/turker-erturkun-maocu-perincek-ayb.html  

Asker yalnız mermi ile değil, fotoğrafla da vurulur   14 Mayıs 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/05/asker-yalnz-mermi-ile-degil-fotografla.html

Fırat Kalkanı'na Uluslararası Mahkeme tehdidi  
24 Eylül 2016
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2016/09/frat-kalkanna-uluslararas-mahkeme.html

Türker Ertürk: Aman Batı'dan kopmayalım, Doğu'ya savrulmayalım 
8-Ağ-2016
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2016/08/turker-erturk-aman-batdan-kopmayalm.html

Türker Ertürk'ün Kıbrıs çelişkisi  
27 Aralık 2014
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2014/12/turker-erturkgun-kbrs-celiskisi.html

Doğu Perinçek'e "Maocu" suçlamasının nedenleri  11 Nisan 2014
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2014/04/dogu-perinceke-maocu-suclamasnn.html

Doğu Perinçek ne zaman Atatürkçü oldu   10 Nisan 2014
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2014/04/dogu-perincek-ne-zaman-ataturkcu-oldu.html 

********** 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder