29 Haziran 2016 Çarşamba

İsrail özür dilemedi, abluka kalkmadı, tazminat ise dandik

Tayyip Bey, ilişkilerin normalleşmesi için İsrail'in önüne
3 şart sürmüştü.


***********

1
Gazze ablukası kalkacaktı. Şimdi lafı çevirip diyorlar ki
ambargo kalkacaktı. Hatta Düşük Profilli Binali "Ambargo
yumuşatılacaktı" diye bir şeyler geveledi. İnsani yardıma
zaten ambargo yoktu ki kalksın. Silah ambargosunun
kalkması ise zaten söz konusu bile olamaz.
 
Abluka kalkmadı, aksine bu anlaşma ile yasallaştı bile. 

Bakınız:

Gazze ablukası kalkmadı   28 Haziran 2016
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2016/06/gazze-ablukas-kalkmad.html


Ama SABAH gaz tenekesine göre abluka kalkmış. Bu kadar büyük
bir palavra, gerçeğin tam tersi nasıl utanıp sıkılmadan manşet
yapılabilir? Her yalana inanmaya dünden hazır AK okuyucu bunu
da hazmeder garanti.
SABAH, 27 Haziran 2016

2
İsrail özür dileyecekti. Yandaş Süleyman Özışık, "İsrail kurulduğu
günden bu yana ilk kez bir ülkeden resmi olarak özür diliyor"
diye
üfürüyor. Resmi özür, devletin resmi organları tarafından yazılıp
diplomatik kanalla diğer devletin temsilcisine verilen bir mektup ile
olur. Tayyip Bey'in Putin'e yazdığı özür mektubu gibi.


Bunun dışında devletin bir temsilcisinin bir sohbet sırasında veya
telefonda özür dilemesi veya özüre benzer şeyler söylemesi, resmen
özür dilendiği anlamına gelmez. Bunun diplomaside bir karşılığı yok.

Tayyip Bey soykırım oylaması öncesinde Merkel ile telefonda
konuştuğunu söylüyor. Telefonda Merkel'e ne demiş olursa olsun,
bu konuda Türkiye Almanya'ya resmi olarak bir başvuruda veya
ihtarda bulunmuş olmaz. Çünkü ortada bir resmi mektup yok.


Özür komedisi gerçeğini o zaman yazmıştık: (28 Mart 2013):

Obama, "Artık bu iş fazla uzadı, al bi özür dile de işimize bakalım"
diyerek cep telefonunu cebinden çıkarıp Netenyahu'ya uzattı.
Netenyahu, Tayyip Bey'e özrü Obama'nın cep telefonundan iletti.
Bu, son derece baştan savma ve kabul edilemez bir davranıştır.
Eski deyimle laubalilik. Uluslararası ilişkilerde böyle bir şey olamaz.
Tayyip Bey deneyimli diplomatlarımıza ve Dışişleri bürokratlarına
"Monşerler" diyordu. "Monşerler" asla böyle bir özrü kabul etmezlerdi.
Çünkü, uluslararası ilişkiler hakkında az da olsa bilgi sahibi olanlar,
böyle bir özrün geçersiz olduğunu bilirler.
Devletten devlete mesajlar, Bakanlar Kurulu veya Meclis kararı ile gider.
Özür konusunda İsrail Bakanlar Kurulu veya Meclis bir karar vermiş değildir.
Hadi bunlardan vazgeçtik, açıklama resmi ve yazılı olmalıdır.
Özür konusunda herhangi bir İsrail makamının yazılı bir açıklaması yoktur.
Başbakan, başkasının, bir yabancının cep telefonu ile baştan savma
bir konuşma yapmıştır. Bu, uluslararası diplomasi alanında "resmi özür"
olarak anlaşılmaz. Netenyahu'nun şahsi tasarrufu olarak algılanır.
"İsrail Türkiye'den özür diledi" derseniz size gülerler. Aman ha.

Eski Deniz Harp Okulu Komutanı E. Tuğamiral Türker Ertürk, 26 Mart günlü
"Win Win" başlıklı Aydınlık köşe yazısında, bu dandik özürle "kabile devleti"
yerine konduğumuzu şöyle anlatıyor:

"Uluslararası ilişkilerde devletlerin birbirinden özür dilemesi diplomatik usuller
içinde mutlaka yazılı olarak yapılır. Bir Başbakanın bir Başbakana telefon açıp 
"Ya kusura bakma oldu bir kere, üzgünüz, ölenler için üç beş kan parası veririz,
artık uzatmayalım" demesi özür yerine geçmez. Bu sözlerin özür yerine geçmesini
istemek, sizin kabile devleti yerine konduğunuzu gösterir."

Ayrıca, özür, gemiye yapılmış olan saldırı için değil, "müdahale esnasında yapılan
operasyonel hatalar" için yapılıyor. "Yasal Gazze ablukası uygulaması gereğince  
İsrail Donanmasının Şayetet 13 Komando Birliği'nin gemiye çıkması ve
müdahalesinin haksız olarak suçlanmasına" karşı çıkılıyor.

MOSSAD açıklamasının 4. maddedeki ilgili bölümü şöyle: 
DEBKAfile’s military sources comment that the new defense minister may have
also been directing a reproach at the prime minister for apologizing to Turkey
and admitting to “operational errors,” thereby casting aspersions on the
professionalism of the Israel Navy’s Shayetet 13 commando unit and its legitimate
action in defense of Israel’s legal Gaza blockade.

The Jerusalem Post da aynı konuyu işledi:
"Askerlerin gemiye çıkması ve gemideki davranışları için değil,
bu davranışlar sırasında eğer yaptıkları hatalar nedeniyle ölümlere
neden olmuşlar ise, bu hatalar nedeni ile özür dilendi"

Yani suçlu İsrail Devleti değil, hata ile ölüme neden olan İsrail askerleri.

"Israel only apologized for operational mistakes, not for boarding ship
or soldiers’ actions." "That is not an apology for boarding the ship, that is not
even an apology for the soldiers taking the acts that they did. It is an apology if
during the operation – mistakes were made that led to loss of life."

Sonuç olarak, İsrail resmen özür dilemedi

Bakınız:Gazze ablukası kaldırıldı palavrası   28 Mart 2013
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2013/03/gazze-ablukas-kaldrld-palavras.html


 ***********

3
İsrail tazminat verecekti. Evet, bir tazminat verecek ama Türkiye Devleti'ne
vermeyecek. Bir insani yardım kuruluşu aracılığı ile verecek. Türkiye Devleti
adam yerine konulmuyor, muhatap alınmıyor. Ölümlerine neden olduğu
insanlara tazminat veriyor.

28 Mart 2013 günlü yazımızda şöyle demiştik:
"Eğer tazminat devletle ilişkisi olmayan özel bir kurum veya şirket üzerinden
gönderilirse, resmi tazminat sayılmaz. 'Al parayı çal kafana, fazla konuşma'
anlamına gelir. Göreceğiz."
İşte gördük...

İş bu kadarla da sınırlı değil.

Yediot Ahronot'un internet sitesinde sıralanan 8 anlaşma maddesinden
diğer üçü şöyle:


3. İsrail, Türkiye'deki bir insani yardım fonuna 21 milyon dolar gönderecek
4. Türkiye bir yasa çıkararak Mavi Marmara ile ilgili İsrailli askerlere açılmış
    tüm davaları iptal edecek.

5. Türkiye, HAMAS'ın ülkeyi İsrail'e karşı faaliyetleri için bir üs olarak kullan-
    masını engelleyecek.


Gördüğünüz gibi, dandik (resmi olmayan) tazminat bir şarta bağlı. Hem de
öyle bir şart ki, TBMM'nin iradesini ipotek altına alıyor. Türkiye Büyük
Millet Meclisi, İsrail'in istediği bir kanunu çıkarmaya MECBUR bırakılıyor.
Bundan daha büyük bir aşağılanma olabilir mi? Neresi zafer bunun?


Sonuçta, tazminat tam bir fiyasko

arşiv:
Ahlaksız özür: Hedef Suriye  27 Mart 2013
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2013/03/ahlaksz-ozur-hedef-suriye.html
Gazze ablukası kaldırıldı palavrası   28 Mart 2013
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2013/03/gazze-ablukas-kaldrld-palavras.html
Gazze ablukası kalkmadı    28 Haziran 2016
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2016/06/gazze-ablukas-kalkmad.html

 ***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder