31 Ocak 2014 Cuma

Bahçeli ile pişti olan Süheyl Batum'a "Yuuuuuhh"


Süheyl Batum'a "Yuh" diyorum.

Batum hazretleri, yıllardır durmuş durmuş, tam Ergenekon - Balyoz tertipleri açığa çıkıp esir yurtseverlerin özgürlüklerine kavuşma şansı belirince aptalca - belki de haince- bir kanun teklifi vermiş.

Kanun teklifi şöyle:
"70 yaşın üzerindeki tüm hükümlüler ile 60 yaşını aşan hasta hükümlülerin cezası ev hapsine çevrilsin"

Böyle bir kanun kabul edildiğinde, 65 yaşında olan Öcalan'ın "hastayım" diyerek ev hapsine çıkma şansı olabilir.

Bu tehlikeyi zaten bilen Batum hazretleri, Müyesser Yıldız'a şöyle diyor: "Aynı tehlike Metin Feyzioğlu'nun önerdiği kanun yoluyla yeniden yargılamada da var"

Yani Batum hazretlerine göre, komutanlar ve aydınlar yeniden yargılanırsa, Öcalan'ın da yeniden yargılanması gündeme gelebilirmiş. Feyzioğlu'nun teklifi bu tehlikeyi içeriyormuş. Niye? Öcalan'ın da suçsuz olduğu meydana mı çıkmış? Öcalan'a da sahte deliller, sahte CD'ler kullanılarak iftira mı atılmış, Öcalan'ın aslında PKK yöneticisi olmadığı, hatta PKK ile hiç bir bağlantısı olmadığı mı anlaşılmış? Yani, Öcalan davası da Ergenekon, Balyoz davaları gibi bir kumpas mı imiş? Batum hazretleri bunu mu demek istiyor?


(Ayrıca, Feyzioğlu'nun teklifi Öcalan'a yeniden yargı yolunu açmaya uygun değildir. Bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2014/01/bahceli-beyin-apoya-yeniden-yarg-yolu.html)

Süheyl Batum, böyle diyerek, aynı şeyi daha önce söylemiş olan Devlet Bahçeli ile pişti olmuştur.

Adnan Pelvanlar, Batum'un sözlerini şöyle yorumluyor:
"S. Batum, suçsuzluğu sabit Balyoz, Ergenkon tutuklularını suçlu kabul ve ilan etmiş!!!"

Evet, Adnan Bey haklıdır. Suçsuz komutanları ve Atatürkçü aydınları suçluluğu kesin olan Öcalan ile aynı kefeye koyarsan, onları suçlu kabul ve ilan etmiş olursun. Silivri, Hasdal ve diğer esir kamplarındaki komutanlar, aydınlar terörist midirler ki Öcalan onlarla aynı muameleye tabi tutulsun?

Suçsuz oldukları anlaşılmış, aleyhlerindeki delillerin sahte olduğu anlaşılmış, kendilerine kumpas kurulduğu anlaşılmış olan suçsuz insanların aklanmaları amacı ile yeniden yargılaması yapılırsa, suçluluğu kesin olan başkalarının da yargılanması niçin gündeme gelir? Böyle bir şey akla, mantığa, vicdana sığar mı?

Süheyl Batum ve Devlet Bahçeli, "Suçsuzlar yeniden yargılanırsa, suçlular da yeniden yargılanabilir" diyerek akıl, mantık ve vicdandan nasiplerinin olmadığını ikrar etmiş olmaktadırlar. Milleti salak yerine koymuş olmaktadırlar.


Bir tarafta: Öcalan
Obninlerce kişinin kanına elini bulamış bir terör örgütünün başı. PKK'yı yönettiğini kabul etmiş. Reddetmesi zaten mümkün değil, tüm dünyaca tanınıyor.
İşlediği suçları inkar etmemiş, yargılaması sırasında sahte delil, gizli şahit gibi rezilliklere gerek duyulmamış.
Aşırı derecede adil olarak yargılanmış.

Diğer tarafta: TSK komutanları, Atatürkçü aydınlar, İP yöneticileri
Ellerine silah almamışlar (Komutanların silahı var diye kimse zırvalamasın). Sahte delillerle tutuklanmışlar, aleyhlerinde yalancı gizli tanıklar kullanılmış, delillerin sahteliği Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve dünyanın saygın bilirkişi kurumları tarafından belgelenmiş, delillerde yüzlerce çelişki tespit edilmiş. Devletin yüksek kademesindekiler, Başbakan dahil, orduya kumpas kurulduğunu itiraf etmişler.

Bu iki tarafı nasıl eşit görebilirsiniz?
Bu, "Aman Öcalan da çıkabilir" gibi hiç olmayacak bir şey için korku salarak Atatürkçü TSK Komutanlarının, aydınların ve İP yöneticilerinin zindanda çürümelerini, hastalanıp Kuddusi Okkır gibi ayak bileklerinden zincirli olarak ölmelerini istemektir.

Bakınız:  

Yuuuuuuuhhh... Ve de yazıklar olsun.






***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder