3 Kasım 2013 Pazar

Allah'ın emri, kanunların kaynağı olamaz

Kanunlar, tüzükler, yönetmelikler "Allah'ın emri"ne göre yapılmaz. Günümüzde, kanunları, 1400 yıl öncesinin şartlarında düzenlenmiş olan "Allah'ın emirleri"ne göre isteseniz de yapamazsınız.

Aydınlık, 2 Kasım 2013

***********


-- Faizi yasaklayabilir misiniz? Adını değiştirip "kar payı" derseniz faiz faiz olmaktan çıkar mı?
-- 4 kadınla evlenme kanunu çıkarabilir misiniz?
-- Erkeğe mahkemeye gitmeye gerek olmaksızın, sadece "Boş ol" diyerek kadını boşayabilme hakkı veren bir kanun çıkarabilir misiniz?
-- Erkeğin, boşadığı kadını iddet müddeti geçene kadar evinde hapsetmesine izin veren bir kanun çıkarabilir misiniz?
-- Boşadığı kadından olma çocukların sadece erkeğe ait olduğu yolunda bir kanun çıkarabilir misiniz?
-- Erkeğin söz dinlemeyen karısını dövmesine izin veren bir kanun çıkarabilir misiniz?
-- Köleliği, cariyeliği geri getirebilir misiniz?
-- "Hür kadınlar örtünsün ki cariye olmadıkları anlaşılsın" diye kanun çıkarabilir misiniz?
-- İnsanlara diledikleri kadar köle ve cariye sahibi olma, nikah gerekmezsizin cariyeleri ile yatma hakkı verebilir misiniz?
-- Kardeş çocuklarının evlenmelerinin sakat ve özürlü çocuk doğumlarına yol açtığı bilimsel olarak ispatlanmışken, "Kur'an'da yeri var" diyerek buna izin verecek misiniz?
-- Kadına mirastan 1 hisse, erkeğe 2 hisse veren bir kanun çıkarabilir misiniz?
-- Hırsızın elini kesebilir misiniz?

1400 yıl öncesinin gereklerine göre konmuş olan bu ve benzeri kuralları bugün geçerli hale getiremezsiniz. "Yaparım" diyenler yalan söylemektedirler.
"Türban kadın özgürlüğüdür" diye yaygara koparanlar, yukarıda sıralanan kuralları yasa dışı uygulayarak kadını köleleştirmenin yolunu açmaktadırlar. başı bağlanan kadın, bu uygulamaları "din icabıdır" diye sesini çıkarmadan kabul etmek zorunda kalacaktır.
Daha sonra birçok meslek, "Erkeklerin iş bulması zorlaşıyor" bahanesi ile teker teker kadınlara yasaklanacak, yavaş yavaş eve hapsedilecektir. Türban kadını özgürlüğe değil, Ortaçağ karanlığına, erkek esaretine sürüklemenin çağdaş aracıdır. Şeriatın yürürlükte olduğu ülkelerde kadınlar araba, bisiklet kullanamıyorlar. Sözde türban "özgürlüğü", kadınların Cumhuriyet ile kazandıkları tüm özgürlüklerin ellerinden alınabilmesi için kendilerine verilen elma şekeridir.
Türbanın özgürlük sorunu olduğunu iddia eden CHP ve MHP yöneticileri alçakça yalan söylemektedirler.

Aydınlık, 1 Kasım 2013

***********

Dinde var olan bu gibi kuralları ağızlarına bile almayanlar, dinde var olmayan türbanı icat etmişler ve vatanı bölmek için bunu öne sürmüşlerdir. Nitekim, "Saçınızın bir telini bile göstermeyiniz" anlamında bir ayet gösteremiyorlar. Olmayan bir şeyi din emri diye cahil halka yutturmuşlardır. Türbanı aslında bunların icat etmediği, CIA üretimi olduğu da başka bir gerçektir.

Tam tersine, "Banka ve faiz haramdır" diye yıllarca tepinenler, sonunda Asya Finans'ı Bank Asya haline getirdiler ve "kar payı" adı altında faiz vermeye başladılar. Coca Cola sponsorluğunda Londra'da toplanan "İslam alimleri" (!), faizi haram olmaktan çıkarmanın İslami (!) formülünü bulabilmek için günlerdir kafa patlatıyorlar.

"Yaya veya deve ile geliniz" açık emrine rağmen Hacca motorlu araçlarla gitmekte mahzur görmeyenler, iş olmayan türban emrine gelince "din kuralları değişmez" diye sahtekarca yaygara koparmaktadırlar.

***********

Olan din kuralları uygulanmıyor, uygulanamıyor, çağa göre düzenlenebiliyor, ama olmayan, uydurma din kuralı türban değiştirilemiyor. Niçin? Çünkü vatanı onunla bölecekler.
CIA dehlizlerinde türban planlanırken, gözönünde tutulan amaç, "türbanın her pisliği örtmesi" idi.

Bir bez parçası, bu vatana yapılan tüm bu kötülükleri görmesinler diye halkın eline tutuşturulmuştur.

Nitekim, eline türban tutuşturulan kitle,
-- PKK ile yapılan pazarlıkları,
-- Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün Türk düşmanı para'nın heykeli altında AB Anayasası'nı imzalayıp Türkiye'yi AB sömürgesi yapmalarını,
-- Türk Ordusuna vurulan darbeyi,
-- Türk Milletinin hukuk dışına sürülmesini,
-- Andımız'ın kaldırılmasını,
-- "Türkiye Cumhuriyeti" demek olan T.C.'nin tabelalardan, resmi evraklardan kaldırılmasını,
-- işçi haklarına yapılan saldırıyı,
-- köylünün toprağının ve hazine arazisinin ağaya peşkeş çekilmesini,
-- fabrikalarımızın, bankalarımızın, topraklarımızın yabancılara yok bahasına satılmasını,
--Patrikhaneye verilen tavizleri,
-- Hristiyan misyonerlere Türk gençlerini kandırmak için serbestçe propaganda hatta radyo yayını bile yapma izni verilmesini,
-- ormanlarımızın, doğal güzelliklerimizin, göllerimizin, akarsularımızın, kıyılarımızın, sahillerimizin yok edilmesini
ve benzeri ihanetleri görmez, göremez hale getirilmiştir. Türban sadece kafayı değil, beyni de bohçalamıştır.

***********

Türban, geleneksel Emperyalizm - Bölücü - Yobaz ittifakının simgesi haline gelmiştir:

Başta ABD Konsolosu Espinoza olmak üzere Avrupa ülkeleri türban TMBB'ye girdi diye sevinçten uçmakta, tebrik mesajları yayımlamaktalar.

PKK'nın Meclis'teki uzantıları BDP ve HDP, türbanı korumak için siper olacaklarını açıklamaktalar.

Görüldüğü gibi, emperyalizm ve bölücülük, yobazlığı destekliyorlar. Çünkü, yobazlık ne kadar yaygınlaşırsa, Büyük Kürdistan'a giden yolda Türkiye'nin parçalanmasına bir adım daha yaklaşılıyor demektir.

***********

Emperyalizm - Bölücü - Yobaz ittifakı, doğaları gereği böyle davranıyorlar.
Peki, ya "milliyetçi" olduğunu iddia eden MHP niçin onların kuyruğuna takılıyor?

Bahçeli Bey bilmez mi ki, milliyetçilik:
-- ümmetçiliğin zıddıdır,
-- çeşitli etnik ve dinsel guruplardan oluşan halkın ümmet olmaktan, Padişah'ın kulları olmaktan kurtarılarak, bir Millet oluşturacak şekilde kaynaştırılmasıdır.
-- bu kaynaşmayı sağlamak için çeşitli etnik ve dinsel gurupların özel kıyafetlerini terk ederek herkesin tek bir ortak kıyafet içinde buluşturulmasıdır,
-- Padişaha ait olan hakimiyetin millete verilmesidir,
-- din kuralları yerine laik yasaların yürürlüğe konulmasıdır.
-- Kısaca, Atatürk'in Altı Ok programıdır

Bu, bir paket programdır. Ümmetçiliğin ve milliyetçiliğin bazı kısımlarını alıp bir karışım oluşturamazsınız. Türban, ortak kıyafet kuralını delerek milleti böler. Laikliğin paspas gibi çiğnenmesine yardımcı olan MHP ve CHP Genel Merkezleri, Emperyalizm - Bölücü - Yobaz ittifakının Türk Milleti'ne karşı saldırısına karşı duramazlar. Ve, duramadıkları görülmektedir. Tek yaptıkları şey, AKP iktidarının devam edebilmesi için güçbirliğine yan çizmektir.

***********
arşiv
Milletvekillerimizi isyana davet ediyoruz      1 Kasım 2013
***********

3 yorum:

  1. Bu halk, Gezi Parkı gibi hattâ daha kapsamlı bir şekilde AKP'ye karşı direnişini, muhalefetini meydanlara dökmezse çok daha vahim uygulamalar, dayatmalar ve çok daha vahim günler yaşayacağız.

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle eleştiride bulunduğunuz şeyler hakkında detaylı bilgi edinmenizi tavsiye ederim. Evcilik oyunu gibi "Boş ol" demekle nikahın bitmediğini bile halen bilmeyerek, tabularınız ve önyargılarınız içinde yorumlar yazmışsınız. Bilmediğiniz şeye saygı duymanızı bekleyemez kimse, bu nedenle önce öğrenmek sonra da saygı duymak lazım! 3 yazıp, 2 yanılmaktansa, 1 okuyup, 1 yazmak daha iyi olur bence... Yukarda belirtilen Allah ın emirleri değildir, onları kendi çıkarları için yorumlayan insanların savsatalarıdır. (Detay bilgi için bknz: Kur'an-ı Kerim)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli arkadaş,
      Teşekkürler. Ancak, "Boş ol" demekle nikahın bitmediğini ayet göstererek kanıtlayınız. "Detay bilgi için bakınız: Kur'an" diyorsunuz ama ben baktım göremedim. Sizden rica etsem?

      Sil