18 Kasım 2012 Pazar

Zekat paralarını metreslere yedirdiler

Aydınlık, 17 Kasım 2012


"Din iman, muhtaçlara yardım" diye topladıkları paraları cebe indirmişler, AKP için kullanmışlardı.
Alman mahkemesi bunlar hakkında hapis cezası vermiş, "Asıl suçlular Türkiye'de" demişti.

Suçluların Tayyip Bey ile ilişkisi vardı, "Tanımıyorum" dediği suçlularla çekilmiş fotoğrafları basına yansıdı.
Soruşturmanın kendisine uzanacağını anlayan Tayyip Bey, Deniz Feneri'nin Türkiye'deki ayağını soruşturan Savcılar hakkında suç duyurusu yapılmasını sağladı, görevden aldı.
Savcılara "Resmi belgede sahtecilik", "Görevi kötüye kullanma" gibi uyduruk suçlamalar yöneltildi.

AKP'nin cezalandırmak istediği Savcılar, Yargıtay'da yapılan duruşma sonucunda beraat ettiler.
Beraat kararı oybirliği ile alındı.

Deniz Feneri Savcıları önemli delillere ulaşmışlardı. AKP bu yüzden korkuya kapılmıştı.
Savcı Yaren duruşmada: "Devlet görev verdi, belgeleri bulduk" dedi.

Deniz Feneri Derneği'nin topladığı zekat, fitre ve sadaka paralarının hovardalıkta kullanıldığını, metreslere yedirildiğini tespit etmişlerdi.
Bu suçlarını gizlemek için de, sahte harcama makbuzları düzenlemişlerdi.
Sözde yardım yaptıkları muhtaç kişilere "Deniz Feneri'nden şu kadar para aldık" diye makbuz imzalatmışlardı.
Savcılar makbuzlardaki adreslere gittiler, yardım yapıldığı iddia edilen insanları buldular.

Savcı Yaren duruşmada anlatıyor:
"Devlet bize görev verdi. "Almanya'ya gidin, delilleri inceleyin" dedi. Belgeleri bulduk.
Isparta, Burdur, Denizli, Trabzon ve Türkiye'nin her yerinde 600 kişiyi dinledik.
Bunların yüzde sekseni"Bu imza sahte, bana yardım yapılmadı" dedi.
Yüzde yirmisi ise "Bu benim imzam, ama bana yapılan yardım bu kadar değil, çok daha az" dedi. Adama 20 Avro yardım yapılmış ama 400 Avro yardım yapılmış gibi belge düzenlenmiş.
Bunların hepsi sanki sözleşmiş gibi yalan mı söylediler?"

"Soruşturma kritik aşamaya gelince görevden alındık, delillerin tamamına ulaşmamız engellendi."

"Paralar nereye gitti? Metreslere yedirdiler. Metreslerini şirket ortağı yaptılar. Paraları şirketlerine aktardılar. Bütün bu işleri dini inançları suistimal ederek yaptılar. Bunları mütalaamda yazdığım için suçlandım ve yargılanıyorum. Sonraki savcılar da aynı mütalaayı yazmış. Gerçek amaç,savcıları uzaklaştırmak. Amaçlarına ulaştılar."

CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan:
"Beraatla sonuçlanan bu dava, savcıların aklanması, Deniz Feneri sanıklarının mahkumiyeti anlamına gelir"

İP Genel Başkan Yard. Av. Mehmet Cengiz:
"Deniz Feneri soruşturmasını kilitleyerek sanıkları kurtarmayı planlamışlardı. Yolsuzluğa hukuki kılıf yaratılarak sanıklar kurtarıldı. Savcılar beraat etti ama, Cumhuriyet yargısına gözdağı verilmiş oldu. Savcıların cesur savunması bazılarının planlarını önemli ölçüde bozdu."


********
arşiv:

Deniz Feneri'nin merkezinde AKP var


********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder