25 Aralık 2011 Pazar

Perinçek hapiste iken soykırım yasasına engel olamayız

Bu bir boş böbürlenme değil, gerçek bu.
 
"Ermeni soykırımı yapılmamıştır" diyenlere ceza verilmesini öngören yasayı ilk defa İsviçre kabul etti.
Perinçek, İsviçre'nin başkenti Lozan'da 24 Temmuz 2005 günü miting, kurultay ve basın toplantısı düzenleyerek "Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır" dedi, yasayı çiğnedi.
Bu yüzden İsviçre mahkemesi Perinçek'i "Ermeni soykırımını inkâr ettiği" gerekçesi ile mahkum etti.
 
İsviçre Mahkemesi'ni, Perinçek'i mahkum etmesi için, AKP Adalet Bakanı Cemil Çiçek cesaretlendirdi.
İsviçre Adalet Bakanı Blocher, TV'de, canlı yayında, bu ihaneti açıkladı:
“Meslektaşım Türkiye Adalet Bakanı Cemil Çiçek duruşmalar sırasında buradaydı, görüştük.
Kendisi bana Doğu Perinçek’in aşırı muhalifleri olduğunu belirtti.
Türkiye hükümetinden ciddi bir tepki olmayacak.”
 
Perinçek, İsviçre Mahkemesinin bu kararının iptal edilmesi için AİHM'de İsviçre aleyhine dava açtı.
AİHM, Perinçek'in açtığı davayı görüşmeyi kabul etti ve İsviçre hükümetinden savunma istedi.
 
Eğer AİHM bu davada Perinçek'i haklı bulursa, bu karar,
    diğer tüm Avrupa Birliği üyesi ülkeler için de
                bir içtihat yerine geçecek.
Fransa AB üyesi olduğu için, bu içtihat Fransa yargısı için de bağlayıcı olacak.
Fransa mahkemelerinin vereceği mahkumiyet kararlarına AİHM nezdinde itiraz edilebilecek, ve AİHM, Fransa'nın verdiği mahkumiyet kararlarını iptal etmek durumunda kalacak.
AB üyesi ülkelerin ulusal mahkemeleri, kendi içtihatlarıyla AİHM'in içtihatlarının çelişmesi halinde Strasbourg mahkemesinin (AİHM) kararları doğrultusunda karar vermek zorunda.
Böylece, İsviçre ve Fransa'nın kabul etmiş olduğu bu yasa fiilen geçersiz hale gelecek.
Yani uygulanamayacak.
Benzer bir yasa çıkarmayı düşünen diğer ülkelerin de cesaret kırılacak, uygulanamayacak olan bir yasayı çıkarıp İsviçre ve Fransa gibi rezil olmayı göze alamayacaklar.
 
Böylece, Perinçek davası, Türkiye davası haline gelmiştir.
24 Temmuz 2005'den beri Perinçek demek, Türkiye demektir.
Perinçek'i ister sevin, ister sevmeyin, somut durum budur ve Perinçek'e dost veya düşman istisnasız herkes tarafından kabul edilmektedir (görevliler hariç)
 
Ancak, Perinçek hapiste iken, AİHM bu davada Perinçek'i (Yani Türkiye'yi) haklı bulan bir karar almaz, alamaz.
Çünkü, PerinçekErmeni soykırımı yalanına karşı mücadele ettiği için terörist olmakla suçlanarak hapse atılmıştır.
Hem de, kendi devleti tarafından.
Ve üçbuçuk yıldır hapistedir.
 
İsviçre, Fransa ve Almanya'da bu yasaya karşı eylemler
                      Rauf Denktaş ve Doğu Perinçek önderliğindeki
                                    Talat Paşa Komitesi tarafından düzenlenmişti.
 
Eylül 2006'da Avrupa Parlamentosu AKP Hükümeti'ne
                 "Talat Paşa Komitesi'ni dağıtın" talimatı verdi, aynen bu sözcüklerle.
 
              Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam toplantısında,  
             Talat Paşa Komitesi'ne katılan AKP milletvekillerini
 “Siz nasıl Rauf Denktaş ve Doğu Perinçek’in arkasından yürürsünüz” 
                       diye azarladı.  Gazeteler aynen böyle yazdı.
 
"Talat Paşa Komitesi'ni dağıtın" talimatını alan AKP Hükümeti,
   Talat Paşa Komitesi'ni kapatmak için uygun bir suç maddesi bulamadığı için,
                                konuyu Beşiktaş Özel Yetkili Ergenekon Savcılarına havale etti.
 
Ergenekon Savcıları, Talat Paşa Komitesi'ni "Ergenekoncu" ilan ettiler.
Ergenekon İddianamesi'ne Talat Paşa Komitesi’nin faaliyetlerini suç eylemleri olarak uzun uzun yazdılar.
Beşiktaş Savcısı Cihan Kansız, her tutuklamada uzun uzun Talat Paşa Komitesi’ni sormaktadır.
 
AKP Hükümeti, bu davranışı ile, Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi’ne açık bir mesaj vermektedir:
AİHM Hakimleri "Yahu, Perinçek kendi ülkesinde bile Talat Paşa Komitesi'nin Ermeni soykırımı eylemleri için terörist suçlaması ile yargılanıyor, bize mi kaldı ona hak vermek?"
demeyecekler midir?
 
Bundan dolayı:
1 - Doğu Perinçek derhal tahliye edilmelidair
2 - Talat Paşa Komitesi'nin
     Ermeni soykırımı ile mücadelesini terör suçu sayan ifadeler  
     Ergenekon İddianamesi'nden derhal çıkartılmalıdır.
 
Aksi halde, AİHM'nin Perinçek, yani Türkiye aleyhinde karar vermesinin önüne geçmek hemen hemen imkansız olacaktır.
AİHM'de Perinçek aleyhinde karar çıkması, Türkiye'nin bu davayı kaybetmesi demek olacaktır.
 
İlgili yazılar:

GÖZLER, PERİNÇEK'İN AİHM' DEKİ DAVASINDA



Uluslararası hukuk uzmanları, Perinçek’in İsviçre aleyhine açtığı davayı kazanması halinde Fransa’nın AİHM içtihadını dikkate almak zorunda kalacağını söyledi.

Sözde soykırımı inkâr etmeyi suç olarak kabul eden İsviçre’de yerel mahkeme Perinçek’i Ermeni soykırımı iddiasını reddederek ırk ayrımcılığı yapma suçundan mahkûm etmiş, Perinçek de iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM’ye bireysel başvuru yapmıştı.
Prof. HÜSEYİN PAZARCI
Uluslararası Hukuk Uzmanı

Perinçek olayında İsviçre mahkemesi değerlendirdi. Böyle bir değerlendirme doğru görünmüyor. Perinçek davası AİHM’ye götürüldü. Şu anda devam ediyor. Aynı şey Fransa’da herhangi bir cezalandırma söz konusu olursa, ki söz konusu olacaktır, öyle değerlendirilecektir diye düşünüyorum.
 
Cumhuriyet Gazetesi
20 Aralık 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder