1 Eylül 2011 Perşembe

Org. Koşaner: "Plan Semineri ile Balyoz farklıdır"

Ali Serdar Bolat   28 Ağustos 2011
 
Org. Koşaner'in açıklaması, "Casusluk serbest" başlıklı yazımdaki saptamayı doğrulamaktadır.
Ses kaydında "Çaldırmışız" dediği "Plan Semineri Kayıtları" başka bir şeydir, Balyoz İddianamesinde yer alan "Balyoz Darbe Planı" başka bir şeydir.
 
Tertibin gelişimi şöyle:
Belli bir tarihten sonra belgelerin imha edilmesi kuralı gereğince, 1. Ordu tarafından yapılmış olan Plan Semineri'ne ait kayıtlar imha edilmiştir.
Ancak, imhadan önce bu kayıtlar düşmanın eline geçmiştir.
Düşman, bu kayıtlara birçok suç unsuru ekleyerek "Balyoz Darbe Planı" adını verdiği sahte bir belge oluşturmuştur.
Ayrıca, bu belgeye ilişkin birçok ek liste vesaire hazırlamıştır.
 
Orijinal seminer planlarına sonradan eklemeler yapıldığı şuradan bellidir:
"Balyoz Darbe Planı" denen sahte belgede, seminerin yapıldığı tarihten aylar, hatta yıllar sonrasına ait bilgiler bulunmaktadır.
Örneğin Muammer Güler, İstanbul Valisi olarak yazılmıştır. Halbuki seminerin yapıldığı tarihte bu kişi bu görevde değildi. Buradan şunu anlıyoruz: Muammer Güler İstanbul Valisi olarak göreve başladıktan çok sonra bu sahte belge hazırlanmıştır.
 
Buna benzer 100 den fazla tarihleme ve yer hatası vardır. Bütün bunlar, Balyoz Darbe Planı'nın seminer tarihinden yıllar sonra tertipçiler tarafından hazırlandığını kanıtlamaktadır.
Bu bilgiler Mahkemeye sunulduğu halde, "Bunlar delillerin değerlendirilmesi aşamasında gözönüne alınacaktır" denerek tutukluluklar devam ettirilmektedir.
Geniş bilgi için bakınız:  http://cdogangercekler.wordpress.com/ 
 
Bu konu ile ilgili olarak Org. Koşaner'in açıklaması şöyledir:
 
"İfadelerde, halen devam etmekte olan bir dava ile ilgili olarak yer alan sözler de çarpıtılarak kamuoyuna sunulmuştur.
 
Ses kayıtlarında, açık ve net olarak :
'seminerle ilgili evrakın hepsi imha edilmiş olduğu için olay ortaya çıkınca bir şey bulamadık'
şeklinde yer alan ifade, bazı basın organlarında :
'Balyoz ile ilgili tüm evrakı biz imha ettiğimiz için her şeyi iddianameden öğrendik'
şeklinde verilmiştir.
 
Varlığı dahi henüz kanıtlanmamış olan bir planın imhasından söz etmek mantık dışıdır.
Ses kayıtlarında, 'Balyoz belgelerinin çaldırılması' ifadesi kesinlikle yer almamaktadır.
İfade edilen, o tarihlerde icra edilen plan seminerine yönelik ses kaydı ve bir kısım bilgi ve belgelere ilişkindir.
Unutulmamalıdır ki plan semineri ile halen devam eden dava ile ilgili konular birbirinden farklıdır."
 
Org. Koşaner'in diğer konulardaki açıklamalarının önemli kısımları şunlardır:
 
''İfade edilen konuların tamamı, devletin ilgili kurullarında üst düzey devlet yetkilileriyle yaptığım görüşmelerde de kendileriyle paylaştığım, hukuki olarak gereğinin yapılması için emir verdiğim konulardır.
Kimseden kaçırdığımız, sakladığımız ve gizlediğimiz konular değildir''
 
''İfade edilen hususlar zaten kurum içinde tartıştığımız, özeleştirisini yaptığımız, hatalardan dersler çıkarmaya yönelik bir çabanın sonuçlarıdır."

"Unutulmamalıdır ki samimiyet içeren, kibirden uzak ve gerektiğinde canı acıtan özeleştiri de bir erdemdir.
Ancak bir insanın hatta bir kurumun kendi içinde yaptığı bu özeleştiriyi izinsiz olarak kaydedip yayınlamak ise ahlaksızlık ve hukuksuzluktur."
İddia edilenin aksine ifadelerde hukuka aykırı, hukuk dışı, tek bir cümle yoktur.
Eleştirel anlamda maksatı aşan ifadeler benzetmeler olabilir, nitekim gazetecilerle ilgili ifadeler bu çerçevede değerlendirilebilir.
Ancak bu kinayeli ifadelerin maksadı da TSK'ya karşı devam eden bu süreçte medyanın rolüyle ilgili dinleyicilerin dikkatlerini çekmekti.
 
''İfadelerde terörle mücadele konusunda yer alan, 'Bizim hiç kimsenin talimatına falan da ihtiyacımız yok' cümlesinin maksadı, çarpıtılan haberlerde yer aldığı gibi 'Sivil otoriteye bir başkaldırı' değil; aksine o dönemde, 'TSK bölücü terör örgütüne karşı neden operasyon yapıyor?' şeklinde bir kampanya yürütenlere karşı, birlik komutanlarını uyarmak, yasal haklarını kendilerine hatırlatmaktır. Yoksa teröristle mücadelenin hangi yasa ve usullere göre yapıldığı bellidir.

Açıklamanın tamamı aşağıdadır:
+++++++++++++++++++++++
 
 

Koşaner "ses kaydı" açıklaması

Koşaner, ses kayıtlarını doğruladı

27 Ağustos 2011 Cumartesi, 18:21:13
 
Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Işık Koşaner, bir yabancı internet sitesinde kendisine ait ses kayıtlarının yayımlanmasıyla ilgili olarak, ''İfade edilen konuların tamamı, devletin ilgili kurullarında üst düzey devlet yetkilileriyle yaptığım görüşmelerde de kendileriyle paylaştığım, hukuki olarak gereğinin yapılması için emir verdiğim konulardır. Kimseden kaçırdığımız, sakladığımız ve gizlediğimiz konular değildir'' ifadelerini kullandı.
 
Koşaner, yaptığı yazılı açıklamada, görev süresi içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) yönelik yoğun saldırıların olduğu dönemde, çeşitli birlikleri ziyaret ettiğini ve bir kısmı ses kayıtlarında da yer alan konuşmaları yaptığını ifade etti.
 
Ancak bu konuşmaların, vicdan sahibi bazı yazarların da belirttiği gibi bir ''itiraf'' değil, tamamen bir ''özeleştiri'' ve TSK'nın geleceği açısından önemli gördüğü bazı konularda personelin dikkatini çekme, son derece hassas bir dönemde hata yapmamaları konusunda kendilerini uyarma ve motive etmeye yönelik olduğu belirtti.
 
Koşaner açıklamasında şunları kaydetti:
 
''İfade edilen hususlar zaten kurum içinde tartıştığımız, özeleştirisini yaptığımız, hatalardan dersler çıkarmaya yönelik bir çabanın sonuçlarıdır. İfade edilen konuların tamamı, devletin ilgili kurullarında üst düzey devlet yetkilileriyle yaptığım görüşmelerde de kendileriyle paylaştığım, hukuki olarak gereğinin yapılması için emir verdiğim konulardır. Kimseden kaçırdığımız, sakladığımız ve gizlediğimiz konular değildir.
 
İfadelerde zaman zaman marjinelleşen uslup ise bazı noktaların dramitize edilerek, dinleyicilerin dikkatlerini çekilmesine yönelik bir gayretin ürünüdür. Bir kısım medya tarafından abartılan, istismar bölümler de bu bölümlerdir.
 
Unutulmamalıdır ki samimiyet içeren, kibirden uzak ve gerektiğinde canı acıtan özeleştiri de bir erdemdir. Ancak bir insanın hatta bir kurumun kendi içinde yaptığı bu özeleştiriyi izinsiz olarak kaydedip, yayınlamak ise ahlaksızlık ve hukuksuzluktur.
 
Dün olduğu gibi bugün de bu açıklamaların noktasına ve virgülüne kadar arkasındayım. Ancak üzüntüm, konuşmalarımın çarpıtılarak kamuoyuna sunulması ve aldığım karar nedeniyle şahsımın gayrı ahlaki ve hukuki bir tartışmanın içine çekilmeye çalışılmasıdır. Ancak buna alet olmayacağım.
 
İddia edilenin aksine ifadelerde hukuka aykırı, hukuk dışı, tek bir cümle yoktur. Eleştirel anlamda maksatı aşan ifadeler benzetmeler olabilir, nitekim gazetecilerle ilgili ifadeler bu çerçevede değerlendirilebilir. Ancak bu kinayeli ifadelerin maksadı da TSK'ya karşı devam eden bu süreçte medyanın rolüyle ilgili dinleyicilerin dikkatlerini çekmekti. Bu ifadeler kesinlikle hakaret amaçlı söylenmemiştir.''
 
BALYOZ BELGELERİ
Koşaner, ses kayıtlarının yayımlanmasının ardından çeşitli basın yayın organlarında bu konuyla ilgili çok sayıda haber ve yoruma yer verildiğini belirtti. Koşaner, ''Bu haber ve yorumların bir kısmının şahsı üzerinden direkt olarak tüm varlığını borçlu olduğu ve her şeyden çok sevdiği Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) hedef alması, halen devam etmekte olan bir takım davalarla ilişkilendirilmeye çalışılarak yargıyı etkilime amacını taşıması ve kutsal vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhlarının ve onların değerli yakınlarının vicdanlarını rencide edecek nitelikte olması'' nedeniyle tarafından bir açıklama yapma zorunluluğunun ortaya çıktığını kaydetti.
 
Koşaner, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
 
''İfadelerde terörle mücadele konusunda yer alan, 'Bizim hiç kimsenin talimatına falan da ihtiyacımız yok' cümlesinin maksadı, çarpıtılan haberlerde yer aldığı gibi 'Sivil otoriteye bir başkaldırı' değil; aksine o dönemde, 'TSK bölücü terör örgütüne karşı neden operasyon yapıyor?' şeklinde bir kampanya yürütenlere karşı, birlik komutanlarını uyarmak, yasal haklarını kendilerine hatırlatmaktır. Yoksa teröristle mücadelenin hangi yasa ve usullere göre yapıldığı bellidir.
 
İfadelerde, halen devam etmekte olan bir dava ile ilgili olarak yer alan sözler de çarpıtılarak kamuoyuna sunulmuştur. Ses kayıtlarında, açık ve net olarak 'seminerle ilgili evrakın hepsi imha edilmiş olduğu için olay ortaya çıkınca bir şey bulamadık' şeklinde yer alan ifade, bazı basın organlarında 'Balyoz ile ilgili tüm evrakı biz imha ettiğimiz için her şeyi iddianameden öğrendik' şeklinde verilmiştir. Varlığı dahi henüz kanıtlanmamış olan bir planın imhasından söz etmek mantık dışıdır. Ses kayıtlarında, 'Balyoz belgelerinin çaldırılması' ifadesi kesinlikle yer almamaktadır. İfade edilen, o tarihlerde icra edilen plan seminerine yönelik ses kaydı ve bir kısım bilgi ve belgelere ilişkindir. Unutulmamalıdır ki plan semineri ile halen devam eden dava ile ilgili konular birbirinden farklıdır.
 
Son olarak en büyük üzüntüm, her zaman büyük kıymet verdiğim, acılarını daima yüreğimde hissettiğim şehitlerimizin ve onların değerli ve kederli ailelerinin bu vesileyle istismar edilmesidir. Ailelerimiz şundan emin olmalıdır ki TSK'da meydana gelen her ölümlü olay mutlaka askeri savcılık tarafından soruşturulur ve gerekirse sorumlular hakkında dava açılır. Ancak burada üzücü olan ise intihar ettiği yargı kararıyla da tespit edilmiş bir askerimizin bu ifadelerle ilişkilendirilmeye çalışılmasıdır.''
 
Işık Koşaner'in sesi kayıtları "Varan 1" ve "Varan 2" başlıklarıyla internette yayımlanmıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder